Bulunduğu coğrafyada çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış İzmir’in;
- Toprağı,
- Deniz suyu,
- Anıt ağaçlarının gölgesi günün ve gecenin her saatinde; tarih kokar, kültür kokar, hoşgörü kokar.
İzmir’de konuştuğunuz dil ne olursa olsun en üstte herkesin bildiği ve kullandığı sevginin ve hoşgörünün dili vardır.
İzmir’e kara, deniz ve hava ulaşımını kullanarak ulaşmak mümkündür. Özellikle son yıllarda cruise gemilerinin rotalarını çevirdikleri İzmir, gözde bir turizm kenti ve marka kent olmaya adaydır.
Nüfusu 4 milyona yaklaşan İzmir’in yüz yıllar önce insanlar tarafından keşfedildiği gerçeği ışığında; ülkemizde ilk turizm hareketinin de İzmir’de başladığını, mevcutların dışında İzmir’de keşfedilecek çok daha fazla turistik potansiyelin bulunduğunu belirtebiliriz.
İzmir; Büyük İskender’in de rüyasında görerek; kent merkezini Bayraklı’dan Kadifekale’ye taşımasını sağlayan bereketli topraklara günümüzde de sahiptir.
İzmir’de ilçeler; Aliağa, Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Çeşme, Çiğli, Dikili, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karaburun, Karşıyaka, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla olarak sıralanmaktadır.
300 gün güneşli olan İzmir’in yağmuru da bir başka güzel olup; yağmurun toprak kokusu ile birleştiği manzaraları izleme fırsatı olan insanlar İzmir’de yaşayan şanslı insanlardır.
Ülkemizde; cazibe kelimesi ile özdeşleşmiş tek kent İzmir’dir.
İzmir; 8500 yıllık tarihi, iklimi, keşfedilmiş ve keşfedilmeyi bekleyen turizm arzı ile ülkemiz turizm sektörü zincirinin en güçlü halkalarından bir tanesidir.
Batı tarihinden günümüze ulaşan en eski ve en tarihi kent olan Tepekule İzmir’de keşfedilmiştir. Agora’dan her gün yeni bir tarih çıkmaktadır.
Tarihte bilinen en eski köprü; Meles Çayı üzerindeki köprüdür.
Fast fooda karşı slow food akımlarının yayıldığı günümüz dünyasında;
Zeytinyağı ve şevketi bostan, enginar, turpotu, deniz börülcesi, radika gibi İzmir’in binbir çeşit otları ile yapılan Ege yemekleri,
günümüz modern gastronomi kültürünün de kalbini oluşturmaktadır.
İzmir’de yaşayan şanslı insanlar, İzmir’de;
- Kent turizmi,
- Termal ve medikal turizmi kapsayan Sağlık turizmi,
- İnanç turizmi,
- Kültür turizmi,
- Fuar ve Kongre turizmi,
- Gençlik turizmi,
- Engelli turizmi,
- Agro turizm,
- Doğa, Yayla ve Macera turizmi faaliyetlerinin yapılabileceğine inanır ve turizmin kentte gelişmesi için gerekli olan desteği verme yönünde her zaman istekli davranırlar.
İzmir;
- Alışveriş,
- Sağlık,
- Üniversite dahil her türlü eğitim imkanı açısından büyükşehir olmanın avantajını yaşamaktadır.
Büyükşehir olmanın avantajını yaşayan İzmir; aynı zamanda; yanıbaşında bulunan Çeşme, Seferihisar, Urla (Klazomenai) , Foça vb. ilçeleri ile insanlarına en fazla 1 saatlik mesafede mavi denizlere açılma fırsatı sunmaktadır.
İzmir; insanlarını yine en fazla 1 saatlik mesafeler ile doğanın kalbine; yaylalara, kayak merkezlerine, manzaralara, sessizliğe ve yeşil denizlere de götürebilme kapasitesine sahip nadir kentlerdendir.
Öte yandan; günümüzde dahi arkasındaki tarihin ve din, dil, ırk gözetmeksizin yüzyıllardır bir arada yaşayan insanların yarattığı enerjinin verdiği güce sırtını dayayan İzmir; şanslı insanlarını istedikleri inanç merkezine; camilere, kiliselere, havralara, Birgi’ye, Meryemana’ya götürebilir.
Seferihisar CittaSlow, adını 14. Yüzyılda bölgeye göç eden Alacaat Aşireti’nden alan Alaçatı sörf turizminin gözdesi olup İzmir’e 30- 45 dakikalık uzaklıklarda bulunan eşsiz mekanlar ve imkanlardır.
İzmir; sakinlerine ve kendisini ziyarete gelen insanlara Kordon’da dolaşma ve oturma fırsatı verirken bir yandan da; Balçova’da bulunan Agememnon Kaplıcaları sayesinde 15 dakika içerisinde ziyaretçilerine termal şifalı suların içerisinde yüzme, fizik tedavi olma imkanı da sunmaktadır.
Biraz daha ileride Çeşme Ilıca’da ise; hem termal suya hem de denize aynı anda girmek isteyenler için; termal su ve deniz suyunun iç içe bulunduğu dünyada ender görülen, harika denizlerinden birisi bulunmaktadır.
İzmir’de; müzikle tedavinin başkenti olmuş Bergama Akslepion’a gitmek de zor değildir.
Nitekim; Bergama’da Hipokrat’ın atası olarak bilinen tıp doktoru Akslepios’un şifalı ellerini üzerinizde hissedebilirsiniz.
Bugün sağlıklı kalmanın ön koşullarından birisi olarak önümüze sunulan Hijyen kelimesi İzmir’de doğmuştur. Hijyen kelimesi; Akslepios’un kızı “Hygeia”dan gelmektedir.
Tıbbın sembolü yılan figürünün doğduğu yer Bergama topraklarıdır. Parşömen kağıdı ilk kez Bergama’da keşfedilmiştir.
İzmir merkez ve ilçelerindeki turizm potansiyeli saymakla bitmeyecek kadar zengindir.
Dünyanın 7 harikasından birisi olan Artemis Tapınağı Efes’tedir.
Selçuk’taki Şirince Köyü şarap tatmak isteyenlerin rotasına girmiş bulunmaktadır. Selçuk’taki Efes Antik Kentinin yanında, Meryemana Evi ve Kilisesi ile St. John Bazilkası, Yedi Uyuyanlar Kilisesi, İsa Bey Cami, Metropolis ise diğer tarihi ve turistik değerlerimizdendir.
Urla Bademler Köyü ise; nefis bitkilerin yetiştiği ve doğal ortamlarında aynı zamanda satışa sunulduğu nadir köylerdendir.
Öte yandan; Ödemiş’e bağlı, Bozdağ ve Gölcük İzmir semalarındaki cennetlerdir.
Birgi; çivi çakılmamış tarihi evlerini günümüze kadar taşımış, her geçen gün ününü daha da arttıran Aydınoğulları Beyliği’ne başkentlik yapmış asaletini koruyan ve kendisini ziyaret edenleri kucaklayan anıt bir beldedir.
İzmir merkezinde de eşsiz güzellikte ve tarihi değerde turizm potansiyelimiz mevcuttur.
Homeros ünlü eseri İlyada’yı İzmir’de yazmıştır.
Dünyanın en büyük açık hava çarşısı olan Kemeraltı Çarşısı İzmir’dedir.
Kestanepazarı, Hisarönü, Kuyumcular Çarşısı, Havra Sokağı Kemeraltı çarşısı içerisindeki çok sayıdaki çarşılardan bir kaçıdır.
Konak Meydanı, Asansör, Alsancak, Karşıyaka, Kadifekale, Saat Kuleleri, Kültürpark, Uşakizade Köşkü, Elhamra Sahnesi de İzmir’de gezilecek diğer mekanlar arasındadır.
Türkiye’nin en eski fuar alanı olan Kültürpark İzmir’in kimliğinin oluşmasındaki önemli bir kilometre taşıdır.
İzmir’de geleneksel fuar alanı İzmir Fuar alanına taşınmış bulunmaktadır.
“Fuar İzmir” adlandırılan yeni alan; İzmir havaalanına 8 km. uzaklıktadır.
“Fuar İzmir” İzmir için; 330.000 m2 alanı, 119.000 m2 açık ve kapalı sergi alanı, 12.000 m2 fuar sokağı, 500-1.500-2.200 kişi kongre kapasitesi, 16.000 m2 kafe ve restoranları olan yeni bir fuar alanı anlamına gelmektedir.
Türkiye’nin ilk hayvanat bahçesi 1937 yılında İzmir Kültürpark’ ta kurulmuş, burası daha sonra; Çiğli Sasalı’daki 425 dönümlük Doğal Yaşam Parkı’na taşınmıştır.
Öte yandan; İzmir Kuş Cenneti Çiğli Çamaltı Tuzlası’nda 8 bin hektarlık bir alan yayılmış durumdadır.
Balçova’da bulunan Teleferik bölgesi ise; eşsiz manzaralı piknik alanlarına sahiptir.