Gümüşhane ekonomisi
İlin ancak dörtte biri ekilebilir arâzi olmasına rağmen, Gümüşhâne’nin ekonomisi tarıma dayanır. Gelişmişlik bakımından 76 il içinde 66’ncı sırada yer alır. Tarım: Tarıma müsâit ova ve vâdileri azdır.
Gümüşhane ekonomisi
İlin ancak dörtte biri ekilebilir arazi olmasına rağmen, Gümüşhane’nin ekonomisi tarıma dayanır. Gelişmişlik bakımından 76 il içinde 66’ncı sırada yer alır.
Tarım: Tarıma müsait ova ve vadileri azdır. Tarım daha çok Kelkit ve Şiran ilçelerinin geniş olmayan ovalarında en çok tahıl ekimi şeklinde yapılır. Ayrıca mercimek, fiğ, patates ve şekerpancarı ekilir. Meyvecilik gelişmektedir. İldeki meyve ağacının yarısı elmadır. Ayrıca armut, erik, dut, vişne ve kiraz ağaçları vardır. Sulanan arazi azdır. Gümüşhane’nin göbek, gelin kırmızı ve sandık cinsi elması ile hacıhamza, kabak, mahrani ve abbasi cins armutları meşhurdur.
Hayvancılık: Çayır ve mer’alar geniş bir yer kapladığından hayvancılık gelişmektedir. Koyun, kıl keçisi, sığır ve at beslenir.
Ormancılık: Yüzölçümünün % 22’si orman ve fundalıktır. Ormanların 185 bin hektarı fundalık, 43 bin hektarı normal ormanlıktır. Ormanların % 30’u normal koru, % 40’ı bozuk koru ve % 30’u bozuk baltalıktır. Orman içinde 81 ve kenarında 87 köyü vardır. Ormanlardan senede 25.000 m3 sanayi odunu, 1000 m3 tomruk ve 80.000 ster yakacak odun elde edilir. Ormanlar daha çok merkez ilçe ve Torul ilçesinde Köse, Zigana ve Gümüşhane Dağları üzerindedir.
Madenleri: İsmini “gümüş” madeninden alan Gümüşhane maden bakımından çok zengindir. Fakat bu zenginlik toprağın altında yatmaktadır. Gümüş, demir, bakır, manganez, kurşun, pirit, maden kömürü, linyit, çinko ve uranyum (Kelkit ilçesinde) yataklarından sadece çok az olarak maden kömürü ile linyit çıkarılmaktadır. Gümüşhane’de M.Ö. 4. asırdan beri bilhassa Osmanlı Devrinde Kanuni Sultan Süleyman Han ile Dördüncü Murad Han zamanında çok miktarda çıkarılan gümüş yatakları, 1914’ten sonra tamamen terk edilerek maden ocakları su ile dolmuştur. Osmanlı Devrinde Gümüşhane’nin Canca Mahallesindeki darphanede 12 çeşit gümüş ve altın para basılıyordu.
Gümüşhane’de gümüş madeni dışında krom, bakır ve linyit, Kelkit’te krom, bakır ve linyit, bakır, linyit, Torul’da demir, bakır, mermer ve Şiran’da linyit kömürü bulunmaktadır. Gümüş madenlerin işletildiği 1750 senesinde Gümüşhane şehir nüfusu 60 bini bulmuştu. Gümüş çıkarılması Sultan Dördüncü Murad Han zamanında zirveye ulaştı. Evliya Çelebi, 1647 senesinde Gümüşhane’yi gezdiğinde; “Burada olan gümüş madeni hiç bir diyarda yoktur. Halkı yalnız gümüş işler. 70 kadar ocak olup, fakirliğin bilinmediği bu yerde doğan her çocuğun gümüşten mama tabağı vardır…” demiştir. 1829 Türk-Rus savaşından sonra bu ocaklar kapanmaya başlamıştır.
Sanayi: Gümüşhane ili sanayi bakımından en az gelişen bir ildir. Sanayi iş yerlerinin sayısı 300’den azdır. Bunlar az işçi çalıştıran küçük iş yerleridir. Başlıca sanayi kuruluşları: Kibrit Fabrikası, Çimento Fabrikası, Gümüşkale Kireç Sanayii, Gümüşsu Konsantre Meyve Suyu, Kuşburnu Çayı Tesisleri; ayrıca un fabrikaları, mobilya atölyeleri ile bıçkı-hızar atölyeleridir.
Ulaşım: Hava ve demiryolu ulaşımı yoktur. Gümüşhane ve Torul (Andasa) E-390 karayolu (Trabzon-Erzurum-İran) güzergahı üzerindedir. Bu yoldan ayrılan tali yollarla merkez ilçe, Kelkit ve Şiran ilçelerine bağlıdır. Bayburt, Çaykara üzerinden Karadeniz kıyısına, Torul, Kürtün üzerinden Tirebolu ve Gürele’de Karadeniz kıyısına bağlayan yollar vardır. Zigana ve Kop geçitleri arasındaki yol Gümüşhane’den geçer. Gümüşhane ve çevresi ilk çağlardan beri İran üzerinden geçerek Asya’nın ticari mallarını Karadeniz’e ve dolayısıyla Avrupa ülkelerine deniz yoluyla bağlanan “ipek yolu”nun üzerinde bulunuyordu.