Hatay Çince Tercüman

Hatay
Ekonomik Faaliyetler
Hatay’ın ekonomisi tarım, sanâyi ve ticârete dayanır.

Tarım: Hatay ilinin toprakları verimli olup, sulanan ekim alanları çoktur. Modern tarım âletleri yaygındır. Bu bakımdan çok çeşitli ve bol ürün alınır. Tahıl, sebze ve meyve ambarıdır. Buğday, arpa, pirinç, mercimek, pamuk, yerfıstığı, sebze (domates, patlıcan, biber, fasulye ve soğan), bol miktarda kavun-karpuz yetişir. Turunçgiller (portakal, mandalina, limon, turunç ve altıntop) 3 milyon ağaçtan ürün alınır. Dörtyol portakalı meşhurdur. Meyve olarak erik, kayısı, yenidünyâ, bâdem, incir ve üzüm bol olarak yetişir. Bu bölgede yetişen buğdayda nişasta miktarı fazladır.

Hayvancılık: Çayır ve mer’aların tarla hâline getirilmesi ile hayvancılık gerilemiştir. Son senelerde yeniden hayvancılık gelişmektedir. Koyun, kıl keçisi, sığır beslenir. Arıcılık gelişmiştir. Hatay’ın 152 km’lik bir sâhili olmasına rağmen balıkçılık gelişmemiştir. Yakalanan balıklar il içinde tüketilir, az bir kısmı da Suriye’ye satılır.

Ormancılık: Hatay’ın orman varlığı zengin sayılır. % 38’i (210 bin hektar) orman ve makilerle kaplıdır. 114 köy orman kenarında ve içindedir. Her sene 50 bin ster yakacak odun ve 20 bin m3 sanâyi odunu ile 250 ton reçine elde edilir.

Mâdenleri: Hatay ilinde krom, bakır, kurşun, demir, manyezit, mermer, manganez ve dolomit yatakları vardır. Fakat yalnız dolomit çıkarılır. Dolomit, demirin eritilmesinde, şişe ve cam, azot sanâyiinde kullanılır. Payas’ta 150 bin ton kapasiteli dolomit işletmesi vardır. İskenderun körfezinde petrol aranmaktadır. Bâzı sondaj kuyularında petrola rastlanmışsa da işletmek için daha büyük yatakların aranmasına devâm edilmektedir.

Sanâyi: Hatay’da sanâyi sektörü gittikçe gelişmektedir. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran iş yeri 200’e yakındır. 10 kişiden az işçi çalıştıran iş yeri sayısı iki bindir. 1960 senesine kadar sanâyi tarıma dayalı idi. Çırçır, sabun, yağ, un, gübre, dokuma, deri, mobilya ve tarım âletleri fabrikaları bulunuyordu. 1960’tan sonra motorlu araç, yağ, mazot ve hava filtreleri ve fren balataları yapan fabrikalar ile ambalaj için teneke kutu îmâl eden fabrika ve karoser atölyeleri kuruldu. Son senelerde 10 iş yerinde elektrik aletleri, akü, otomobil yedek parça, treyler ve tanker îmâl eden fabrika ve atölyeler kurulmuştur.

Bunlara ilâveten tuğla, kiremit ve çimento fabrikaları vardır. Türkiye’nin en büyük demir ve çelik fabrikası olan İSDEMİR, İskenderun’da 15 milyon metrekarelik bir sahada kurulmuş olup, 20 bin kişi çalışmaktadır. Bu fabrikada ham demir, blok çelik, yuvarlak çelik, pik demir, kok, katran, amonyum sulfat, ham ferol, saf benzol, saf ksilol, fotvol, sovent ve sodyum fenolat gibi çeşitli maddeler îmâl edilmektedir.

Ulaşım: Hatay ulaşım bakımından işlektir. Bütün köylerine yol vardır. Antakya-Reyhanlı asfalt yolu Suriye’nin Halep şehrine ulaşır. Kahramanmaraş-Antakya E-391 karayolu ile Güneydoğu Anadoluya bağlanır. Avrupa-Anadolu-Ortadoğu-GüneyAsya’yı birbirine bağlayan E-5 karayolu Hatay’dan geçer. E-5 karayoluna Antakya ve İskenderun bağlanır. E-5 karayolu ayrıca Suriye’nin Lâzkıye şehrine ulaşır. Hatay, E-5 karayolu ile Ortadoğu ve Güney Asya’yı Anadolu ve Avrupa’ya bağlayan mühim bir yerdedir. Hava alanı sâdece askerî maksatlarla kullanılır. Adana-Kahramanmaraş demiryolundan Yeşilkent’ten ayrılan bir kol güneye uzanarak İskenderun’a ulaşır. Motorlu tren ve ekspres seferleri yapılır. Demiryolu bilhassa yük taşımacılığında kullanılır.

Denizyolu: İstanbul ve İzmir’den sonra Türkiye’nin ihraç ve ithal bakımından en büyük limanı İskenderun limanıdır. Bu limana gelen gemilerin % 80’i yabancı bandıralıdır. Doğu Akdeniz’in en önemli limanı olan İskenderun limanı Çukurova, İç Anadolu ve Ortadoğu ülkelerine mal sevkinde mühim rol oynar.

Boru Hattı: Ham petrol, TPAO’nun Batman-İskenderun arasındaki boru hattı ile Batman’dan Dörtyol tesislerine, oradan da tankerlerle ülkemizin muhtelif yerlerine sevk edilir. Antakya-İskenderun yolunun on altıncı kilometresinde târihi Belen Geçidi vardır. Güney Anadolu’nun kapısıdır. Osmanlı devrinde bu geçidi 250 muhâfız (asker) beklerdi. Yanında cami, kervansaray ve Bakras Kalesi yer alır.

Mersin Çince Tercüman

Mersin Ekonomisi

Mersin Türkiye’nin bir çok alanda en gelişmiş illerinden biridir. Bu gelişmenin sebepleri topraklarının verimli olması, sanayi bakımından ileri durumda bulunması, doğal ve yeraltı kaynakları bakımından zengin olması, Mersin limanının faaliyeti ve Mersin petrol rafinerisinin bulunuşudur. Gelirin % 40’ı sanayi, % 30’u tarım ve % 10’u ticaret sektöründen elde edilir.
Nüfusun çoğunluğu tarım sektöründe çalışır. Tarım yapılan topraklar % 25’tir. Mersin’de yetişen tarım ürünleri çok çeşitlidir. Elde edilen başlıca tarım ürünleri, buğday, arpa, çavdar, pirinç, nohut, mercimektir. Sanayi ürünlerinden en çok pamuk yetişir. Ayrıca yerfıstığı ve susam yetiştirilir. Mersin ilinde her çeşit sebze ekilir. Domates, biber, patlıcan, fasulye, kabak, bakla, bamya, hıyar, ıspanak, lahana, marul, soğan ve karnabahar, yetiştirilen başlıca sebzelerdir. Seracılık oldukça ilerde olup, Antalya’dan sonra en çok sera alanı Mersin’de bulunur. Turungçiller bol miktarda yetişir. Üzüm, keçiboynuzu, zeytin, nar, muz, incir, erik, badem ve kayısı yetiştirilen diğer meyvelerdir. Mersin Türkiye’nin tahıl, meyve ve sebze ambarlarından biridir. Türkiye’nin dört bucağına turfanda sebze ve meyve Mersin’den gider. Mersin yalnız pamuk ambarı değil turfanda sebze ve meyve ambarıdır.
Hayvancılık dağlık bölgede ve yaylalarda yapılır. Arazinin % 15’e yakını çayır ve meralık olmasına rağmen hayvan mal varlığı fazla değildir. Arıcılık gelişmiştir.
Akdenizde geniş sahilleri olmasına rağmen, balık üretimi iki bin tondan biraz fazladır. Mut’ta alabalık üretme çiftliği vardır. Tarsus,Berdan ve Tragon çayları tatlısu balıkları ile doludur. Mersin balıkçılık için çok müsaittir.
Mersin ili orman bakımından çok zengindir. Asırlar önce Mersin tamamen ormanlarla kaplıydı. Günümüzde ise arazinin % 55’i orman ve fundalıklarla kaplıdır. Anamur’dan Tarsus’a kadar kıyı kuşağı fundalıklarla kaplıdır. Makiler arasında Delice denilen yabani zeytin ve fıstık çamları bulunur. Maki kuşağından 2200 m yüksekliğe kadar sık ağaçlı ormanlara, daha yükseklerde bodur ve seyrek ormanlara rastlanır. 600 m. yüksekliğe kadar olan ormanlarda meşe, sakız, tespih, mersin ve sandal ağaçları bulunur. Daha yükseklerde çeşitli çam türleri, köknar ve sedir ağaçları fazladır. Ormanların kapladığı saha 785 bin, fundalık alan ise 100 bin hektardır. Ormanlardan her sene 3500 ton reçine ve 250 bin m3 sanayi odunu elde edilir.
Mersin maden bakımından da zengin sayılır. Krom, bakır, demir, kuvarsit, alüminyum, barit ve dolamit çıkarılır ve bir kısmı Mersin limanından dış ülkelere ihraç edilir.
Mersin Akdeniz bölgesinde Adana’dan sonra, sanayi sektöründe en çok gelişmiş bir ildir. Başlıca sanayi kuruluşları şunlardır: ATAŞ, Çukurova Sanayi İşletmeleri A.Ş , Akdeniz Gübre Sanayi A.Ş, ÇİMSA, Anadolu Çam Sanayi A.Ş, Plastik San. ve Tic. A.Ş, Soda Sanayi A.Ş, Mustafa Saman Çelik Döküm Makinaları Sanayi A.Ş., Akdeniz Tuğla Beton Boru Fabrikası, Narenciye Ambalaj Fabrikası, Kağıt ve Karton Fabrikası, meyve suyu fabrikaları, mobilya atölyeleri, Çukurova İplik Dokuma Fabrikası, Çukurova Çırçır Pres Fabrikası, Sabun ve Deterjan Fabrikası, Yapıştırıcı Fabrikası, Buzdolabı Fabrikası, Akfa Akümülatör Sanayi, Metal Kapak Fabrikası, Oska Profil Eşya Fabrikası, Güneş Isıtıcı ve Çelik Büro Sanayi, Çelik Döküm ve Makina Sanayi.
Mersin denizyolu taşımacılığı bakımından çok önemli bir merkezdir. Bu limana senede gelen büyük gemi sayısı ortalama üç bindir. Bu liman Avrupa ve ABD ile Ortadoğu arasında bir transit merkezidir. Limanda 140 gemi barınabilmekte ve aynı anda 15 gemiye yükleme ve boşaltma yapılabilmektedir. 1961 de yapılan limanda biri 1593 m, diğeri 3933 m uzunlukta iki mendirek uzanır. 15 bin m2 lik sundurmalı ve 40 bin m2 lik açık depolama alanı mevcuttur. Ayrıca Toprak Mahsulleri Ofisinin Silosu, Et ve Balık Kurumunun Soğuk Hava Deposu, ATAŞ’ın akaryakıt depoları ve araçlar için park yeri ve limanda 20 rıhtım vardır. Mersin limanından başka Anamur, Taşucu ve Aydıncık’ta iskele, Aydıncık ve Karaduvar’da ise balıkçı barınakları bulunur.

İstanbul Eğitim Çince Tercüman

Yıllar içerisinde her alanda merkez olmayı ve iktidarda kalmayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul, ekonominin de içinde olduğu bir çok alanda geçmişten günümüze bir dünya başkenti olma hüviyetini korumaya devam ediyor. İstanbul, dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşılarından olan “Kapalı Çarşı”, Karaköy’deki “Bankalar Caddesi”, Galata ve Sirkeci bölgeleri ile yüzyıllar boyu iş ve ticaret merkezi olarak önemini korurken, İstanbul Finans Merkezi projesi ile konumunu pekiştirecek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye ekonomisinin kalbi de İstanbul’da atıyor.

2014’TE KİŞİ BAŞI GELİRİ 20 BİN DOLAR

Yeni Şafak’ın haberine göre TÜİK’in 2016 yıl sonu verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 18,5’inin ikamet ettiği İstanbul, 14 milyon 804 bin 116 kişi ile ülkede en çok nüfusa sahip il oldu. İstanbul’un yıllık nüfus artış hızı 2016’da yüzde 10 düzeyinde gerçekleşti. Türkiye’nin Gayrisafi Yurt içi Hasıla’sı (GSYH) 2016 yılında 2 trilyon 590 milyar 517 milyon lira (856,8 milyar dolar) oldu. İl bazında GSYH verilerinde en güncel bilgiler 2014 yılına ait. Türkiye’nin 2014 yılında GSYH’sı 2 trilyon 44 milyar 466 milyon lira iken, bunun 622 milyar 762 milyon lirasını İstanbul sırtladı. Böylece, Türkiye’nin GSYH’sinin yaklaşık 3’te 1’ine sahip İstanbul, bunun 900 milyon 667 bin lirasını ziraatden, 166 milyar 397 milyon 951 bin lirasını sanayiden ve 383 milyar 491 milyon 348 bin lirasını da hizmetlerden elde etti. 2014 yılında Türkiye’de kişi başına milli gelir 12 bin 112 dolar iken İstanbul’da bu rakam 19 bin 957 dolar oldu.

VERGİ TAHSİLATI ORANI YÜZDE 83,6

GİB verilerine göre Türkiye’de Mart 2017 itibarıyla 1 milyon 829 bin 553 gelir vergisi mükellefi bulunurken, İstanbul’da bu sayı 487 bin 174 olarak kayıtlara geçti. Buna göre, Türkiye’deki her 4 gelir vergisi mükellefinden 1’i İstanbul’da bulunuyor. İstanbul’da vergi gelirleri tahsilat oranı yüzde 83,6 olurken, toplam tahakkuk içindeki oranı yüzde 44,4 oldu. Ayrıca, bu yılın mart ayı sonu itibarıyla Türkiye genelinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 8,53 artarken, İstanbul’da bu artış yüzde 8 olarak gerçekleşti.

100 $’LIK TİCARETİN 56 $’I İSTANBUL’A

TÜİK verilerine göre Türkiye geçen yıl 142,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, bu ihracatın yüzde 53,4’üne denk gelen 76,2 milyar dolarlık kısmı İstanbul tarafından sağlandı. Geçen yıl 198,6 milyar dolar tutarında ithalat yapıldı. İstanbul’un geçen yılki ithalatı ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 1,7 azalışla 116 milyar dolara gerilerken, yüzde 58,4 ile toplam ithalatın yarısından fazlasını gerçekleştirdi. Böylece Türkiye’nin 341 milyar 162 milyon dolarlık dış ticaret hacminin 192 milyar 178 milyon dolarlık bölümüne denk gelen yüzde 56’sı İstanbul tarafından yapıldı.

DEV PROJELERLE GÜÇLENİYOR

İstanbul’un aynı zamanda dünyanın önemli enerji koridorları üzerinde bir kavşak noktası olduğuna dikkati çeken İTO Başkanı Çağlar, “İstanbul Yeni Havalimanı, Kanal İstanbul, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan çok sayıda projeyi de hesaba katınca İstanbul’un gelecekteki önemi de açıkça ortaya çıkıyor. Bu bağlamda şehrimizin orta vadede uluslararası arenada bir finans, turizm, lojistik ve gayrimenkul merkezi olarak ilk sıralara yerleşeceğine inancımız tam” değerlendirmesinde bulundu.

DÜNYANIN KAVŞAK NOKTASI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, İstanbul iş dünyasının Türkiye’deki milli gelirin yüzde 27’sini ve ihracatın da yüzde 43’ünü tek başına sağladığına işaret etti. Çağlar, “Bu verilerle baktığınızda yaklaşık 130 ülkeden daha büyük bir ekonomiye sahip” dedi. Aynı zamanda İstanbul’un uluslararası bir ticaret merkezi olduğunu ve odaya kayıtlı 33 bin yabancı şirketin bulunduğunu söyleyen Çağlar, “Bu yılın ilk çeyreğinde açılan yabancı firma sayısı geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 37,1 arttı” dedi.

İSTANBUL MEVDUAT ZENGİNİ

BDDK verilerine göre, geçen yıl sonu itibarıyla Türkiye’deki 11 bin 656 banka şubesinin yüzde 28,4’ü İstanbul’da bulunuyor. 3 bin 308 banka şubesinin hizmet verdiği İstanbul’da, kişi başına düşen mevduat 43 bin 417,03 lira olarak kayıtlara geçti. Türkiye’deki toplam 1,5 trilyon liralık toplam mevduatın 636,4 milyar lira ile yüzde 43,8’i İstanbul’da yer alıyor. Bankacılık sektörü geçen yıl Türkiye genelinde 1,8 trilyon liralık kredi kullandırımı yaparken, İstanbul 754,3 milyar lira ile yüzde 42,1 paya sahip oldu. Türkiye’de toplam altın mevduatı 17 milyar 222 milyon lira düzeyinde iken, bu mevduatın 6 milyar 355 milyon liralık kısmı İstanbul’da bulunuyor.

Çince Tercüman Talep Et

Telefonla (Whatsapp)
  0 530 597 80 87
Tercüman Talep Formu yada
cincetercuman.net@gmail.com
üzerinden çince tercüman
ekibimizden talep edebilirsiniz.

cincetercumanlik

cincetercumanlik

Çin Fuarları
Kasım 2024
Aralık 2024
Etkinlik bulunamadı!
Daha Fazla Yükle
Tıkla Tercüman Talep Et
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhabalar Çince Tercüman ve Danışmanlık Talebinizi İletebilirsiniz
Bize Yazın yada Arayın 0 530 597 80 87