Kars Çince Tercüman

Kars Ekonomisi 

Anadolu’yu Kafkaslar’a ve Orta Asya’ya bağlayan geçiş yolları üzerinde bulunan ilimiz Kars; tarihten bugüne Kuzeydoğu Anadolu’nun önemli kültür, üretim ve ticaret merkezlerinden biri olma özelliğini bugün de korumaktadır. Fakat stratejik konuma sahip sınır şehri olmanın avantajlarını yeterince değerlendiremeyen ilimiz, uzun yıllardan beri ekonomik olarak gerekli atılımı yapamamakta ve bu duruma bağlı olarak toplumsal hayatı da doğrudan etkileyen birtakım ekonomik sorunlarla mücadele etmektedir.Ekonomik olarak sınıf atlatacak düzeyde büyük ölçekli yatırımların yapılmaması, turizm potansiyelinin yeterince değerlendirilememesi, süt ve et sanayilerinin yaşadığı markalaşma ve pazarlama sorunları, girişimcilik kültürünün zayıflığı, sermaye birikiminin yetersizliği ve ihracatın yok denecek kadar az olması gibi problemler sonucunda gerekli istihdam oluşturulamamakta ve geçim sıkıntısı yaşayan insanlar büyük şehirlere göç etmektedirler.Ağırlıklı olarak üniversitenin yarattığı ekonomi ve geleneksel hayvancılık faaliyetlerine bağlı sanayilerin ortaya koyduğu katma değerle ayakta durmaya çalışan il ekonomisi, diğer illerle rekabet etmekte de zorlanmakta ve ülkemizdeki ortalama ekonomik büyüme hızına yetişememektedir. İstatistikler de bahsi geçen ekonomik sıkıntıları desteklemektedir. Örneğin Ekim 2013’te 811 olan ilimizdeki kurumlar vergisi mükellef sayısının, son bir yıl içinde ciddi oranda azalarak Ekim 2014’te 711’e dek düşmesi ve aynı sayının ülke genelinde % 2 artması; ilimizin içinde bulunduğu durumu somut bir şekilde gözler önüne sermektedir.
Diğer taraftan kronik hale gelmiş ekonomik sorunların neden olduğu karamsar ortam, son yıllarda ilimizde özellikle ulaşım alanında başlatılan projelerle birlikte yerini umutlu bir bekleyişe bırakmaktadır. Uluslararası dev proje niteliğindeki Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu hattının Türkiye’ye giriş merkezi konumunda bulunan ilimizde BTK’yaentegre bir şekilde inşa edilecek olan Kars Lojistik Merkezi’nin ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yap-işlet-devlet modeliyle modernize etmekte olduğu Çıldır-Aktaş Sınır Kapısı’nın, önümüzdeki yıllarda ilimiz ekonomisine çok ciddi ekonomik fırsatlar sağlayacağı beklenmektedir. Tüm bu gelişmelerle ve yeni fırsatlarla birlikte BTK hattında ve Kars Lojistik Merkezi’nde yaşanan gecikmeler nedeniyle projelerin zamanında bitirilememesine ek olarak son dönemde Kars Şeker Fabrikası’nın özelleştirilme programına alınması ise ilimiz Kars’ta ekonomik anlamda kaygılara neden olmaktadır.

Isparta Çince Tercüman

Ekonomik Yapı

    2000 nüfus sayımı sonuçlarına göre, Isparta ilinde çalışan nüfusun (12 + yaşlardaki) büyük bölümü (% 56.90) tarım sektöründe görülmektedir. İkinci büyük payı hizmet sektörleri (% 30.34) ve üçüncü sırayı da sanayi sektörü (% 8.34) almaktadır. Isparta ilçe merkezi dikkate alındığında, tarım sektörünün payı (% 19.38), sanayi sektörünün payı (% 14.86), inşaat sektörünün payı (% 5.24) ve hizmetler sektörünün payı ise (% 59.99) olarak görülmektedir. İzlendiği gibi Isparta ilçe merkezi, genel olarak hizmet, sanayi, ticaret sektörlerinde ihtisaslaşmış bir merkez konumundadır. Bu sektörlerin sayısal ağırlık kazanmalarınınbaşlıca sebebi, kentin il merkezi olmasıdır. Genelde Isparta ilinde iç ve dış göç olayı pek yaygın değildir. Ancak, çeşitli sebeplerle köy yerleşmelerinden kent merkezlerine doğru bir nüfus hareketi izlenmektedir. Kente göç eden ailelerin, köyleri ile bağlantıları süreklilik göstermektedir. Genelde Isparta ilinin ekonomik yapısının tarım ve tarıma dayalı diğer sektörler olduğu görülmektedir.

1.Tarım

    Isparta ilinde arazi oldukça dağlık ve engebelidir. Dağlar üzerinde önemli yaylalar ve meralar yer almaktadır. Dağlar arasında küçük ve verimli ovalar bulunmaktadır. İldeki arazı meyli % 10’a kadar değişiklik göstermektedir. İl arazisi genelde killi ve kalkerli bir yapıya sahiptir. Yörede üst toprak derinliği 8-10 cm kadardır. Üst toprak genelde, killi-tınlı, kalkerli, granülür ve dağılabilir nitelik göstermektedir. Alt toprak ise üst toprakla aynı olmasına rağmen daha kaba bünyeli ve killidir. İlde toprak seviyesi bazı yerlerde taban suyu ile sınırlanmıştır. İl toprakları tarımsal verimlilik bakımından çok düşükten iyi verimliliğe kadar farklı nitelikler gösterebilmektedir. Isparta İli arazisinin kullanım amaçlarına göre dağılımı aşağıdaki gibidir.

    Isparta İli ve yöresi, konum ve iklim bakımından, İç Anadolu, Batı Anadolu ve Akdeniz Bölgesi geçiş bölgesinde bulunması nedeni ile çok çeşitli bir bitki yelpazesine sahiptir. Isparta ilindeki tarım alanlarında üretilen başlıca tarım ürünleri; başta hububat (buğday, arpa, çavdar, mısır, darı, mahlut) olmak üzere, meyveler (elma, kiraz, armut, muşmula, iğde, kızılcık, vişne, şeftali, erik, ayva, kayısı, üzüm, dut, badem ve ceviz), sebzeler (enginar, sakız kabağı, bamya, fasulye, patates, sarımsak,soğan, havuç), baklagiller (nohut, mercimek, börülce, fasulye), endüstri bitkileri (gül, haşhaş, şeker pancarı, ayçiçeği), yem bitkileri (yonca, korunga, fiğ ve burçak) ve kavaklıklar’dır. Tarım arazisinin çeşitli amaçlar için yaklaşık kullanım büyüklükleri ise aşağıda sunulmuştur.

    Isparta ilinde, görev sahası, Isparta, Burdur, Afyon ve Konya’nın Akşehir İlçesini kapsayan, DSİ’nin 18. Bölge Müdürlüğü bulunmaktadır. Bu Bölge Müdürlüğü, yörenin sulama projelerini devamlı olarak geliştirmekte, yörede sulu tarım elverişli arazinin alanını büyütme gayreti içinde bulunmaktadır.

    Yapılan araştırmalara göre, Isparta İli’nin yerüstü su potansiyeli 1.775 hm3/yıl, yeraltı su potansiyeli de 91 hm3/yıl olarak tespit edilmiştir. İl sınırları içinde yararlanılabilir kısmı ise, yerüstü suyu olarak 426 hm3/yıl, yeraltı suyu olarak da 91 hm3/yıl olmak üzere toplam 517 hm3/yıl’dır.

    Isparta ve yöresinde, tarımda makineleşme 1950’lerde başlamış, ancak toprakların engebeli, işletmelerin küçük olması, yetiştirilen ürünlerin emek-yoğun yöntemlerle üretilmesi, ilde önemli bir makine kullanma ihtiyacını ve hızlı bir makineleşme sürecini yaratmamıştır. 1970’lerden sonra ilde makineleşme oldukça önem kazanmış; yurt içi ve yurt dışı pazar bağlantılarının geliştiği, bilgi alış-veriş sürecinin daha yaygınlaştığı ve özellikle yörede meyveciliğin önem kazanıp, üretimlerin artırılmaya çalışıldığı tespit edilmiştir.

Isparta ve yöresinde yetiştirilen tarımsal ürünler arasında gül, elma ve kiraz oldukça önemli yer tutmaktadırlar.

1.1. Gülcülük: Isparta, Türkiye’nin gül ve gülyağı üretim merkezidir. Yağcılıkta kullanılan güller, Anadolu’ya XIX. yüzyıl sonlarına doğru Bulgaristan göçmenleri tarafından getirilmiştir. Isparta’da ise ilk yağ gülü üretimi 1888 yılında ve gülyağı üretimi de 1892 yılında “Müftüzade İsmail Efendi” tarafından gerçekleştirilmiştir. XIX. yüzyıl sonlarında, Türkiye’de gülcülük, öncelikle, Bursa’da, Akdeniz Bölgesi’nin ve Ege Bölgesi’nin bazı yörelerinde yapılmaya çalışılmışsa da çeşitli nedenlerle nitelikli üretimde başarılı olunamamıştır. Ülkede Isparta ve Burdur yöresi, yağ gülü yetiştirilmesi için çok uygun toprak ve iklim şartlarına sahip olduğundan, gülcülük tarımı öncelike Isparta’da olmak üzere, bu yörede oldukça tutulmuş ve yaygınlaşmıştır.

    İlde en uygun gül dikim mevsimi kasım ve aralık aylarıdır. Gül fidanlarının dikimleri, bakımları özel ihtisas gerektirir. Gül bahçeleri yazın temmuz ve ağustos aylarında sulanmalıdır. Gül fidanlanndan dikildikleri ilk yıl ürün alınmaz. Ürün vermeye ikinci yılda başlarlar. Bir gül fidanından ortalama 5 yıl süre ile ürün alınabilmektedir. Bir kez, gül fidanından hasat başladıktan sonrada, gül çiçeklerinin, o fidandan ara vermeden toplanması gerekmektedir. Havaların uygun olması halinde mayıs ayı sonlarında gül çiçekleri toplanmaya başlanır. Bu başlama işi bazı yıllar haziran başlarına kadar da uzatılabilir. Gül çiçeklerinin toplanmasına sabah saat 05:00’te başlanır, bu toplama işlemine saat 10:00’da son verilir. Gül çiçeklerinin, mutlaka, henüz üzerinde sabah çiği bulunduğu ve henüz güneşin vurmadığı saatlerde toplanması gerekmektedir. Aynca, gül çiçeklerinin günlük olarak toplanması da, kaliteli gülyağı elde edilmesi bakımından çok önemlidir. Güller sapsız olarak düğümleri ile birliktetoplanır. Toplamada makas ve benzeri kesici aletler kullanılmaz. Genelde gül toplama mevsimi 25-30 gün kadar sürer. Bir dönümlük bir gülbahçesinde 1000-1200 kadar gül fıdanı bulunur. Bir fidanın yıllık çiçek verimi yaklaşık olarak 500-600 gr’dır. Toplanan güller sepetlere konur. Bunlar daha sonra küfelere ve çuvallara aktanlır ve işlenmek üzere fabrikalara veya imalathanelere gönderilir. Gülyağı işletmesi, toplanan gül çiçeklerini aynı gün işlemek zorundadır. Gül çiçeğinin işlenmesindebir gecikme olursa verim ve nitelik düşük olur. Gül çiçeği toplanması gibi gülyağı üretimi de yılda bir ay kadar sürmektedir.

    Türkiye’de gülyağı üretiminde kullanılan gül çiçeklerinin yetiştirildiği bahçelerin % 90’ı Isparta’da, % 10 kadarı da Burdur’da, Afyonkarahisar’da ve Aydın’da bulunmaktadır. Gülyağı çoğunlukla parfümeri sanayiinde kullanılır. Üretilen gülyağı daha ziyade başta Fransa olmak üzere, İngiltere, ABD, Almanya, Hollanda, İtalya ve bazı Arap ülkelerine satılmaktadır. Dünyada başlıca gülyağı üretici rakip ülkeler: Bulgaristan, Sovyetler Birliği, Fas’dır. Fakat en nitelikli yağ gülleri ise Bulgaristan ve Türkiye’de üretilmektedir.

    Başlangıçta, gülyağı üretimi yörede çok ilkel imalathanelerde yapılmıştır. Isparta’da ilk gülyağı fabrikası, Atatürk’ün Isparta’ya gelişlerinde verdiği talimat üzerine 1935 yılında kurulmuştur. Gülbirlik Tarım Satış Kooperatifi, Isparta ve yöresinde yetiştirilen gül üretimin çok büyük kısmını üreticiden alıp işlemekte olan kooperatif kuruluşudur. Bu Birliğin, Isparta ve yöresinde 6 kooperatifi bulunmaktadır. Birliğin ortak sayısı ise 8.000 kadardır. Isparta ve yöresindekiGülbirlik’ e ait gülyağı fabrikaları ve tesislerinin yerleri ve kapasiteleri aşağıda sunulmuştur.

* Yakaören Gülyağı Fabrikası 140 Ton/Gün kapasiteli
* İslamköy Gülyağı Fabrikası 80 Ton/Gün kapasiteli
* Kılıç Gülyağı Fabrikası 70 Ton/Gün kapasiteli
* Güneykent Gülyağı Fabrikası 40 Ton/Gün kapasiteli
* Aliköy Konkret Tesisleri 33 Ton/Gün kapasiteli

Bu fabrika ve tesislerden başka Isparta’da bazı özel kuruluşlara ait fabrika ve tesisler de bulunmaktadır. Bu tesislerde, gülyağı, gül konkreti ve gülsuyu üretimleri yapılmaktadır.

Gülyağı: Parfüm ve kozmetik sanayinin en önemli ve en pahalı ham maddelerindendir. Gülyağı pembe yağ güllerinin buharlı distilasyon yöntemiyle kaynatılmasıyla üretilir.

Gül Konkreti: Fermantasyona uğramamış, rengini ve kendine has yapısını bozmamış son derece taze pembe güllerin extraction metodu ile işlenmesinden elde edilen krem kıvamında, koyu vişne çürüğü rengi görünümünde katı gülyağıdır. Bu da parfüm ve kozmetik sanayinin ham maddelerinden biri olan absolüt üretiminde kullanılır.

Gülsuyu: Gülyağı üretim esnasında elde edilen yağlı suyun (mayanın) bire bir oranında damıtılmış, saf, temiz ve sıcak su ile karıştırılması sonucunda elde edilen gül kokulu naturel sudur. Gül sularının naturel olması, zararlı madde içermemesi nedeniyle bazı yiyecek maddeleri ve tatlılarda aroma olarak, cildi besleyici ve dokuları gerginleştirici özelliği nedeniyle vücut ve makyaj temizliğinde kullanılmaktadır.

1.2. Elmacılık: Isparta ve yöresi, elma üretimine oldukça elverişli bir ekolojiye sahiptir. İldeki çiftçi ailelerinden, yaklaşık 25-30 bin kadar aile elmacılıkla uğraşmaktadır. Elma bahçelerinin çoğunluğu 50-1000 ağaçlık küçük boy aile işletmeleridir. İlde yaklaşık olarak 205.680 dekarlık toplu bir alanda elmacılık yapılmaktadır. Elma bahçelerinin en yoğun bulunduğu yerler; Eğirdir, Gelendost, Isparta Merkez, Senirkent, Gönen, Yalvaç, Uluborlu ve Atabey ilçeleridir. Yörede eski çöğür anaçlı çeşitlerin yerine ve yeni arazilere olmak üzere; son yıllarda bodur ve yarı bodur anaçlarla tesis edilmiş yeni elma bahçeleri kurulmaktadır. Yetiştirilen başlıca elma çeşitleri ise, starking, bodur starking, golden ve bodur goldendir. 2009 yılında, il genelinde yaklaşık 4 milyon meyve verim çağındaki elma ağacından, 610 bin ton elma üretimi yapılmıştır. Bu elmaların yaklaşık % 50’si kadar ihraç edilebilmektedir. Avrupa ülkeleri ve Arap ülkeleri başlıca ihracat yapılan ülkelerdir.

1.3. Kirazcılık: Isparta ve yöresi, kiraz üretimi için de oldukça elverişli toprak özelliklerine, sulama olanaklarına sahiptir. İlde kiraz üretiminin merkezi Uluborlu ilçesidir. Halk arasında “Napolyon Kirazı” adı verilen ve esas adı “Ziraat 0900” olan kiraz, uzun saplı, çok sert, gevrek, sulu, lezzetli ve çok kalitelidir. Bu kirazın büyük bir kısmı her yıl özellikle Avrupa ülkeleri ile Arap ülkelerine gönderilmektedir. 2009 yılında, 36.349 dekarda, meyve verim çağında 498.110 kiraz ağacında yapılan yıllık üretim yaklaşık 20.605 ton kadardır.

Isparta ve yöresinde, özellikle elma ve kiraz meyveciliğinin çok gelişmiş olması nedeniyle soğuk hava depoculuğu da oldukça yaygınlaşmıştır. Hemen hemen her ilçe merkezinde yıllık elma üretimleri ile orantılı olarak bir veya birkaç soğuk hava deposu bulunmaktadır. Her yıl bunlara yenileri de eklenmektedir. 2009 yılı itibariyle ilimizde, 73 adet soğuk hava deposu, 316.790 ton kapasite ile faal olarak çalışmaktadır.

5.2.1.4. Hayvancılık: Tarımsal uğraşlar arasında bulunan hayvancılık da Isparta ve yöresinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır. İl’de tarımsal bitki üretiminin yanında, iklim koşulları ve toprak potansiyelinin uygun olması nedeniyle hayvancılık da gelişmiş bir tarım kolu haline gelmiştir. İl’de, büyük baş, küçük baş ve kümes hayvancılığının her türlüsü yapılmaktadır. Son yıllarda ilde uygulanan hayvan ıslah çalışmaları ile, gerek hayvan sayısında ve gerekse hayvasal ürünlerde dikkati çeken gelişmeler olmuştur.

İl’de Keçiborlu’nun Kılıç ve Senir kasabaları başta olmak üzere Merkez ve Gelendost ilçelerinin bazı köylerinde besihaneler mevcut olup, bunlarda kesim ve bilinçli bir büyük baş hayvan besiciliği, Senirkent ve Yalvaç ilçelerinde de koyunculuk yapılmaktadır.

İlin engebeli, orman-fuındalık olan arazisi oldukça önemli sayıda kıl keçisi yetiştirilmesine çok uygun doğa koşulları yaratmaktadır. İl dahilinde, önemli oranda kıl keçisi, özellikle, Eğirdir, Sütçüler, Merkez ilçe ve Keçiborlu’da beslenmektedir. İlde az da olsa tiftik keçisi de beslenmektedir. Tiftik keçisi daha ziyade Yalvaç ve yöresinde bulunmaktadır. İlde, aile işletmeleri biçimindeki hayvancılık da yaygındır. Kırsal kesimlerde hemen her evde 1-2 inek, 3-5 koyun-keçi ve 8-10 tavuk şeklinde, hayvancılık görmek mümkündür. Ancak son yıllarda yöreye devletçe damızlıkların bolca verilmesi nedeni ile süt inekçiliğinde de büyük sıçramalar olduğu görülmektedir.

1.5. Su Ürünleri: Göller Bölgesi’nin merkezi durumunda bulunan Isparta ile diğer komşu bir kaç il hudutları içinde veya kıyısında kalan konumlarda olmak üzere, 24 kadar tabii göl, 20 kadar baraj ve gölet ile sayıları 146 kadar olan küçüklü büyüklü akarsu bulunmaktadır. Bu sularda elde edilen başlıca su ürünleri, özellikle Eğirdir Gölü’nde, tatlı su ıstakozu diye bilinen kerevit, tatlı su levreği denilen sudak, sazan ile akarsu ve göletlerde de az da olsa bu balık türlerinin yanında, üretilenalabalıktır. Ülke genelinde özellikle kerevit, sudak ve sazan balığı gibi su ürünlerinin % 20 kadarı bu bölgeden elde edilmektedir.

    Isparta ve yöresinde, akarsu kaynaklarının elverişliliği sayesinde, kültür balıkçılığı, özelikle alabalık üretimi de bir hayli yaygınlaşmış ve gelişmiştir. Ayrıca, yörede su ürünleri üretimini artırmak amacı ile, ülke genelinde uygulanmakta olan “Uygun Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi” kapsamında, Isparta ili hudutları içinde bulunan göl, baraj, gölet ve akarsulara her yıl balık yavruları bırakılmaktadır.

    İlin tanmsal üretim bakımından kendisine yeterli olduğu, tanmsal ürün yönünden başka yerleşmelere yoğun bağımlılık göstermediği söylenebilir. 

2. Madencilik

    Isparta ve yöresi, jeolojik yapı bakımından çeşitli maden rezervlerine sahip bir konumdadır. Fakat madencilik, il ekonomisinde önemli bir yer tutmamaktadır. İl’de, merkez ilçeye bağlı Yakaören, Deregümü ve Gelincik köyleri civarında zengin pomza taşı yatakları bulunmaktadır. Sav Kasabası civarında da çimento hammaddesi olan lav (tras); Senirce Köyü yakınlarında ise marn ve kalker (kireçtaşı) ocakları bulunmaktadır. Bu ocaklardan yöre ihtiyacının karşılanması için yararlanılmaktadır.

    Eğirdir İlçesi Akbenli (Haymana) Köyü civarlarında da maden kömürü bulunmuş, bu ocaklardan kısa bir süre yöre ihtiyaçları için faydalanılmış olup daha sonra verimsizlik nedeniyle terk edilmiştir. Ayrıca, Bağıllı, Balkan ve Pazarköy civarlarında da krom madeni yatakları bulunmuşsa da yataklar işletilmemiştir.

    Keçiborlu İlçesinde ülkenin en zengin kükürt yatakları bulunmaktaydı. Bu yataklar uzun süre Etibank’ça işletilmiş ve ülkenin kükürt ihtiyacı bu yataklardan sağlanmıştır. Fakat son yıllarda kükürt rezervlerinin tükenmesi nedeni ile işletme faaliyetleri durdurulmuştur.

    İlde, Yalvaç ilçesi Hisarardı, Özgüney ve Özbayat Köyleri ile Şarkikaraağaç ilçesi Çarıksaraylar, Muratbağı ve Yukarı Dinek Köyleri civarlarında da barit maden ocakları bulunmaktadır. Bu ocaklar Etibank ve özel sektör tarafından işletilmektedir.

    Yalvaç ilçesi Yarıkaya ve Yukarıkaşıkara Kasabası civarında da maden kömürü yatakları bulunmaktadır. Bunlar özel sektör tarafından işletilmektedir.

    Ayrıca, ilde, Şarkikaraağaç ilçesi Çaltı ve Fele köyleri civarıda demir madeni, Salur ve Beleceğiz Köyleri civarında krom madeni, Atabey ve Sütçüler ilçeleri civarlarında da mermer yatakları bulunmaktadır.

3. Sanayi

    Isparta İli ekonomisi Cumhuriyetin ilk yıllarında bez dokumacılığı deri işletmeciliği, tuz, şarap, koku ve renk veren bitki üretimi gibi basit sanat ve tarım işleri ile uğraşır iken, günümüzde bu alanlarda sanayileşmeye ve tarımsal alanda gelişmeye başlamıştır. Eski geleneksel üretim alanlarının bugüne yansıması olarak tekstil, halıcılık, gül ve gülyağı üretimi dericilik, alanlarına çimento, yonga levha, barit, mermer, kereste gibi alanlar da eklenerek İlimizin üretim periyodu genişletilmiştir.

    İlimizde gıda sanayi giderek artan oranda gelişme göstermektedir. Mevcut un fabrikaları ilimizden ve çevre illerden temin ettikleri buğdayı işleyerek ilimizin ve çevre illerin un ihtiyacını karşılamaktadır.

    Eğirdir Gölü’nden avlanan sudak balığı ile diğer bölgelerden temin edilen balık ve kerevit İl merkezi ve Eğirdir’de kurulan tesislerde işlenerek tamamı ihraç edilmektedir.

    İlimizde üretilen yaklaşık 500.000 ton elmanın muhafazası ve ihracata yönlendirilmesi için il genelinde yaklaşık 320.000 ton kapasiteye yaklaşan soğuk hava tesisleri faaliyet göstermektedir. Elma üretimine dayalı meyve suyu ve konsantresi fabrikaları mevcuttur.

    Yine ilimizde Türkiye ölçeğinde büyük sayılabilecek özel sektöre ait et entegre tesisi 2004 yılında faaliyete geçmiştir.

    İlin orman yönünden zengin olması, orman ürünlerine dayalı sanayisinin de gelişimini sağlamış çok sayıda kereste fabrikası kurulmuş ve yurdumuzun her bölgesine işlenmiş kereste ve mamullerini satar duruma gelmiştir.

    İlimizde irili ufaklı 500 dolayında sanayi tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerin yarıdan fazlası il merkezinde diğerleri de ilçelerimizde faaliyetlerini sürdürmektedir.

    Ayrıca, Yalvaç İlçesinde başta olmak üzere kayısı üretimi de hızlı bir artış göstermekte olup; elma ve kayısı üretimine dayalı olarak ilde meyve suyu ve konsantresi üretiminde de gelişme kaydedilmiştir. Bunların yanında Uluborlu İlçe merkezinde kaliteli kiraz üretimine yönelinmiş ve üretilen kirazların tamamı yurtdışına ihraç edilmektedir.

    Tekstil sektörü geçmişte halı dokumacılığına dayalı olarak yün ipliği üretiminde ağırlıklı iken günümüzde pamuk ve trikotaj ipliği ile konfeksiyon üretiminde gelişme göstermektedir.

    İl merkezi ve Yalvaç İlçesindeki tabakhanelerde yakın zamana kadar iptidai usullerle yapılan deri ve kösele işlemeciliği son zamanlarda bir kısım esnafın modern teknolojiye yönelmeleri dericilik sektörünün il ekonomisi için önemini arttırmıştır.

    İlimizde bunların yanında kesme çiçekçilik faal hale gelmiş ve geneli il merkezinde olmak üzere büyük bir aşama kaydetmiştir.

Kozmetik Sanayi: Isparta’da gül yağı üretimine dönük gül yetiştiriciliğinin yoğun oluşu nedeniyle, İlde de gülyağı, gül konkreti, gül suyu ve gülden mamul krem, sabun, parfüm ve losyon üretiminde bulunan fabrika ve imalathaneler de büyük önem kazanmıştır. İlde, 18 adet kozmetik sanayinde faaliyet gösteren firma bulunmaktadır. Yabancı sermaye iştirakli 2, özelsektöre ait 3 ve Gülbirlik’e ait 6 fabrikada gülyağı ve gül konkret üretimi yapılmaktadır. Gülyağına bağımlı olan diğer mamuller ise daha küçük boydaki imalathanelerde üretilmektedirler.

Gülyağı ve gül konkretinin ihracatından Isparta iline sağlanan döviz geliri, 2009 yılında yaklaşık 12.687.515 $ olmuştur. Buna ek olarak iç pazarı da düşünürsek kozmetik sanayinin Isparta ekonomisine yıllık katkısının azımsanmayacak boyutlarda olduğu görülmektedir.

Tekstil Sanayi: Isparta tekstil sanayisi, başlangıçta el halısı ve makine halısı dokumacılığı ile bu alanda tüketilen yün ve pamuk ipliği imalatı olarak ağırlık kazanmışken, son yıllarda bu sektörde akrilik iplik, konfeksiyon yan sanayi ve konfeksiyon imalatı da gelişmeye başlamıştır. Isparta ilinde, 2009 yılında tekstil sektöründe 33 fabrika üretimde bulunmuştur. Bu fabrikalarda, yün halı ipliği, pamuk ipliği, akrilik el örgü ipi, sentetik iplik, makina halısı, battaniye, penye kumaş, konfeksiyon, deri konfeksiyon, kemer astan, pantolon cebi, biye, yapışkan bant ve saten kurdele gibi ürünler üretilmiştir.Tekstil sektörü geçmişte halı dokumacılığına dayalı olarak yün ipliği üretiminde ağırlıklı iken günümüzde pamuk ve trikotaj ipliği ile konfeksiyon üretiminde büyük gelişme göstermiştir. 2009 yılında 36 işletmeden 30.042.993,00 $ ihracat yapılmıştır.

Isparta’da, gülde olduğu gibi Isparta ile bütünleşen, ikinci uğraş konusu halı ve halıcılıktır. El dokuması halıcılık, 1880 yıllarından günümüze kadar Isparta ekonomisinin en önemli ürünü olagelmiştir. El halıcılığının uzun süre, Isparta ve yöresinde, az sermaye ile yapılır olması nedeniyle, ev ve atölye işletmeciliği olarak geniş kitlelere gelir kaynağı olmuştur. El halıcılığı özellikle 1958-1975 yılları arasında en büyük gelişmeyi göstermiştir. Örneğin, 1972 yılında en yüksek seviyeye çıkarak 43.400 halı tezgâhında 93.700 çalışan ile 2 milyon metre kareden fazla halı dokunmuştur. Son on yılda ise halı üretimi düşmüştür. Bunun başlıca nedenleri; imalatın kontrol edilememesi, dokumada standartın olmaması, malzeme kalitesinin düşmesi, köylerden kente yapılan yoğun göçlerdir. 1993 yılında 20 bin tezgâhta 550 bin metre kare halı dokunduğu tahmin edilmektedir.Bu gün ise Isparta halısı olarak bilinen halılar müşteri talebi olmaması nedeniyle çok az üretilmektedir. Bunun yerine çevrede yün grubu Anadolu halıları üretilmektedir

Deri Sanayi: Deri sanayi, Isparta Merkez ve Yalvaç ilçesinin ekonomisinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu yörenin geleneksel sanatları içinde bulunmaktadır. Dericilik uzun süre küçük tabakhanelerde ilkel yöntemlerle yapılmıştır. İl merkezindeki tabakhane sayısı 80 dolaylarına kadar ulaşabilmiştir. İldeki ikinci deri sanayinin yoğun bulunduğu yer ise Yalvaç ilçesidir. Buralarda deri ürünü olarak kösele, gön, vidala ve gılase gibi ürünler üretilmektedir. Bu ürünler mahalli ayakkabı vederi konfeksiyon sanayinin ham maddelerini oluşturdukları gibi önemli bir kısmı da ihraç edilebilmektedir. Örneğin, 2009 yılında deri konfeksiyon mamullerinin ihracatından 227.000,00 $ döviz girdisi sağlanmıştır.

Bu sanayinin daha modern yöntemlerle ve daha verimli çalışabilmesi ve çevre için yarattıkları kirlenme sorununu ortadan kaldırmak için, il merkezinde özellikle deri işletmecileri için Deri Organize Sanayi Bölgesi kurma girişimleri sonuçlanmış olup halen faaliyetine devam eden 30 işletme daha teknik ve modern olanaklarla çalışır hale gelmiştir. Yalvaç ilçesinde ise Deri Küçük Sanayi Sitesi (KSS) kurma çalışmaları hızla devam etmektedir.

Orman Ürünleri İşleme Sanayi: Isparta ilinin orman bakımından zengin olması, orman ürünleri
işleme sanayinin gelişmesine yol açmıştır. İlde küçüklü büyüklü 2009 yılı sonu itibariyle 43 adet işletme faaliyetgöstermektedir. Bu işletmeler yıllık 70.000 ile 100.000 metre küp kereste işler hale gelmişlerdir. İldeki en önemli kereste işletmesi ORMA sunta imalatı fabrikasıdır. Bu sanayikolunda üretilen başlıca ürünler; çeşitli amaçlar için kereste, yonga levha, kaplama, melamin kaplamalı yonga levha, mobilya, tüfek dipçiği, kabze ve karabindir. Bu ürünlerin büyük bir kısmı mahalli olarak ve diğer iç pazarlarda tüketilirken, bir kısmı ise ihraç edilebilmektedir. 2009 yılında yapılan ihracat 11.877.845,00 $’dır.

Gıda Sanayi: Bu sektörde, Isparta ili dahilinde, un, unlu mamuller, alkolsüz meşrubat, süt mamulleri, şekerli mamuller (şekerleme, helva, tahin, reçel), hayvan yemi ile tamamen ihracata yönelik faaliyet gösteren tatlı su ürünleri (kerevit, balık flatosu, salyangoz, kurbağa ve mantar) işleyen ve üreten sanayi kuruluşları faaliyet göstermektedirler. İlde 2009 yılı itibariyle 68 işletme bulunmakta olup 2009 yılında 20.987.713,00 $ ihracat gerçekleşmiştir.

Madencilik ve Toprak İşleme Sanayi: Isparta ve yöresi, jeolojik yapı bakımından çeşitli maden rezervlerine sahip bir konumdadır. Fakat madencilik il ekonomisinde önemli bir yer tutmamaktadır. İlde, merkez ilçeye bağlı Yakaören, Deregümü ve Gelincik köyleri civarında zengin pomza taşı yatakları bulunmaktadır. Sav Kasabası civarında da çimento hammaddesi olan lav (tras), Senirce Köyü yakınlarında ise marn ve kalker (kireçtaşı) ocakları bulunmaktadır. Bu ocaklardan yöre ihtiyacının karşılanması için yararlanılmaktadır.

Isparta ilinde bu sektörün en faal sanayi kuruluşları; özel sektöre ait Göltaş Çimanto Fabrikası ile yine özel sektör tarafından kurulmuş ve işletilmekte bulunan mermer işleme fabrikaları ve pomza taşı işletmesidir

Eğirdir İlçesi Akbenli (Haymana) Köyü civarlarında da maden kömürü bulunmuş, bu ocaklardan kısa bir süre yöre ihtiyaçları için faydalanılmış olup, daha sonra verimsizlik nedeniyle terk edilmiştir. Ayrıca, Bağıllı, Balkan ve Pazarköy civarlarında da krom madeni yatakları bulunmuşsa da yataklar işletilmemiştir.

Keçiborlu İlçesinde ülkenin en zengin kükürt yatakları bulunmaktaydı. Bu yataklar uzun süre Etibank’ça işletilmiş ve ülkenin kükürt ihtiyacı bu yataklardan sağlanmıştır. Fakat son yıllarda kükürt rezervlerinin tükenmesi nedeni ile işletme faaliyetleri durdurulmuştur.

İlde, Yalvaç ilçesi Hisarardı, Özgüney ve Özbayat köyleri ile Şarkikaraağaç ilçesi Çarıksaraylar, Muratbağı ve Yukarı Dinek köyleri civarlarında da barit maden ocakları bulunmaktadır. Bu ocaklar Etibank ve özel sektör tarafından işletilmektedir.

Yalvaç ilçesi Yarıkkaya ve Yukarıkaşıkara Kasabası civarında da maden kömürü yatakları bulunmaktadır. Bunlar özel sektör tarafından işletilmektedir.

Ayrıca, ilde Şarkikaraağaç ilçesi Çaltı ve Fele köyleri civarında demir madeni; Salur ve Belceğiz köyleri civarında krom madeni; Aksu, Atabey, Eğirdir, Keçiborlu, Senirkent, Sütçüler ve Yalvaç ilçeleri ve civarlarında da mermer yataklarıbulunmaktadır.

Mermer fabrikalarının ürünlerinin büyük bir kısmı ise ihraç edilmekte olup 2009 yılında 22.924.330,00 $’lık mermerihracatı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca yine 2009 yılı içerisinde diğer madenlerden 4.542.800,00 $ ihracat yapılmıştır.

Tarım Aletleri Taşıt Araçları İmalat ve Onarım Sanayi: Bu sektörde ağırlık daha ziyade tarım aletlerine yönelik olup, özellikle zirai ilaçlama, pulluk, çapa makinesi, set makinesi, tarım el aletleri ve yedek parçaları, römork ve damper gibi aletler üretilmektedir. Bunlar daha ziyade mahalli ihtiyaçlara cevap verir durumdadırlar.

Makine İmalatı ve Metal İşleme Sanayi: Isparta ilinde makine üreticisi olarak büyük tesisler yoktur. Bunlar daha ziyade imalathane büyüklüğündeki tesislerdir.

Metal İşleme ve Makine Teçhizat sanayi Sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelerde çelik hasır, tel çivi, güneş enerji sistemleri, tarım römorku, pülverizatör, rotavatör, kalorifer kazanı, termosifon, akaryakıt pompası, asansör imalat ve montajı ile çelik konstrüksiyon imalatı dikkat çekmektedir. Yukarıda sıralanan imalat sanayi sektörleri dışında ilde PVC doğrama, Isı-Cam, LPG tüp gaz dolumu, optik gözlük camı, plastik ve naylon malzeme üretimi ve konik bobin imalat işleri yapılmaktadır.

İlimizde anılan sektörün içerisinde yer alan kalorifer kazan üreticilerinin, son dönemlerde önemli bir gelişme kaydettikleri gözlenmektedir.

Ayrıca, Isparta’da sanayiciler için Isparta-Burdur karayolu kavşağı Gümüşgün Köyü Mevkii’nde Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmaları sonuçlanmış olup, 2009 yılı sonu itibariyle 39 işletme faaliyette, 18 işletme inşaat safhasındadır. 12 işletme ise proje safhasında olup 1.324 kişiye iş istihdamı sağlanmıştır.

Isparta il merkezinde 2 adet küçük sanayi sitesi (KSS) faaliyet halindedir. Bunun haricinde Eğirdir, Keçiborlu, Şarkikaraağaç ve Yalvaç ilçelerinde de KSS’leri faaliyette olup il genelindeki yaklaşık 2.200 adet işyeri bulunan bu KSS’lerinde 5 bin civarında kişiye istihdam sağlanmaktadır. Bu işyerlerinde daha çok mobilya imalatı, marangozluk ve oto tamirciliği firmaları faaliyet göstermektedir.

Yukarıdakilere ek olarak Deri Sanayinin özelliğinden gelen zorunluluk nedeniyle, gerek Isparta merkezde ve gerekse Yalvaç İlçesinde, özellikle il ekonomisine katkıları oldukça büyük olan, mahalli deri işlemecileri için, Isparta Deri Organize Sanayi Bölgesi ile Yalvaç Deri Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarına da 1993 yılından beri devam edilmektedir.

4. Ticaret

    Isparta ilinde ticaretin de oldukça geliştiği söylenebilir. 1990 Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ticaretle uğraşanların il içinde, çalışan nüfus içindeki sayıları 10.313, oranları ise % 5.20’dir. Bu oranlar merkez ilçe için incelendiğinde, ticarette çalışanların 4.289, merkez ilçede çalışanlar içindeki oranın ise % 11.45 olduğu görülmektedir. Merkez ilçede ticaret sektöründe çalışanların, tüm ilde ticarette çalışanlara oranı ise % 41.58’dir.

    Bu değerler, İl’deki ticari faaliyetlerin daha ziyade il merkezinde yoğunluk kazandığını göstermektedir. Ticari faaliyetler içinde büyük kısmı perakende ticaret kapsamaktadır. Toptan ticaret daha ziyade, ile bağlı diğer küçük yerleşmeler için olduğu kadar, il hudutları dışına ve yurt dışına olmak üzere, halıcılık, güyağı ve mamullerinde, su ürünlerinde, toprak sanayi ürünlerinde, tekstil, deri ve ağaç sanayi ürünlerinde görülmektedir. Özellikle İl merkezinde oldukça modern donanımlıişyerleri ve ticaret merkezleri bulunmaktadır. İlde her türlü ticari ihtiyacın giderilmesi mümkündür. Ticari iş yerleri yılın her günü faal haldedirler. İl merkezi ve ile bağlı tüm yerleşmelerdeki ticarete konu olan ham maddelerin büyük kısmı il dahilinden temin edilebilmektedir. Bazı sanayi maddeleri ise büyük merkezlerden İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’dan temin edilmektedir. Son yıllarda özellikle turizm bakımından önem kazanması ve tur güzergâhı üzerinde bulunması nedeniyle, Eğirdir ilçe merkezinde de ticari faaliyetlerin giderek önem kazandığı gözlenmektedir.İlde ticaretin gelişmesinde 50.000 öğrenci ve 5.000 personeli ile Süleyman Demirel Üniveritesi’nin önemli bir katkısı bulunmaktadır.

5. Ulaştırma ve Taşımacılık

Isparta ilinin, yurt içindeki tüm yerleşmelere ve il dahilindeki tüm köy yerleşmelerine her türlü mevsim koşullarında karayolu ile bağlantılar iyi düzeydedir. İlimiz sınırları içerisinde 385 km devlet yolu 323 km il yolu bulunmaktadır. Yöredeki her yerleşim birimine ulaşırlık bakımından hemen hemen hiçbir sorun yoktur. İlde ulaştırma ve taşımacılık genelde karayolu ileyapılmakta olup, kısıtlı da olsa havayolu ve demiryolundan faydalanılmaktadır.

Hakkâri Çince Tercüman

   HAKKÂRİ İLİ EKONOMİK GÖRÜNÜM

Hakkâri ili, Anadolu, Mezopotamya ve İran üçgeninde yer alması, coğrafi konumu ve yapısı sebebiyle tarihte birçok topluluğa vatan olmuştur. Hakkâri, Med, Pers, Selevkos, Abba- si, Selçuklu, Moğol, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı hâkimiyetini görmüştür. Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1915’te Rusların işgaline uğrayan Hakkâri 1918 yılında işgalden kurtarılarak özgürlüğüne kavuşmuştur. 1933 yılında Van iline bağlı olan Hakkari 1936 yılında il statüsü kazanmıştır. Hakkâri ilinin Doğu Anadolu Bölgesi yerleşme tarihi açısından köklü geçmişi ve geçmişten gelen birikimiyle, tarihin her döneminde ön plana çıkmış ve bir şekilde ticarete konu olmuştur. İlin coğrafi olarak dağlık olması ekonomik çeşitliliği azaltsa da, belli sektörleri ön plana çıkarmıştır. Tarım arazilerinin azlığı ve dağlık araziler dolayısıyla hayvancılık bölgenin temel ekonomik dinamiği haline gelmiştir. Fakat Hakkâri’deki elverişsiz coğrafi şartlar sebebiyle ekonomik sektörler çok çeşitlenememiş, hatta bazı dönemlerde kesintiye uğramıştır. Genelde tarım ve hayvancılıkla uğraşan halkın, güvenlik sorunları sebebiyle şehir merkezlerine göç etmesiyle sorunlar baş göstermiş, sosyolojik doku bozulmuş, tarım ve hayvancılık önemli ölçüde gerilemiş ve bunların sonucu olarak işsizlik sorunu önemli ölçüde artmıştır.

Hakkâri’nin Irak ve İran olmak üzere iki farklı ülkeye komşu olması, bölgenin önemli illerinden biri olmasını sağlamıştır. Bu ülkelere komşu olması özellikle dış ticaret bağlamında çok önemli bir avantaj sağlasa da, ilin son yıllarda sürekli terör sorunu ile anılması, her geçen gün büyüyen ekonomik problemleri ve teşvik sisteminden kaynaklanan sorunlar ile yeterli düzeyde yatırım yapılamaması, özellikle işsizliğin artmasına yol açtığı gibi, tarım, sanayi ve ticareti de durma noktasına getirmiştir. Bu bağlamda ekonominin yeniden canlandırılması için; teşvik sisteminde doğu illerinden farklı bir konumda değerlendirilmesi, ulaşım ağlarının genişletilmesi ve yenilenmesi, 2008 yılında kurulan üni- versitenin daha aktif hale gelmesi, zengin doğal kaynakların değerlendirilmesi ve dış ticaretin arttırılması için sınır kapılarının aktif hale getirilmesi, sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanabilmesi için oldukça önemlidir.

Hakkâri’nin genel ekonomik yapısına bakıldığında, ekilebilir tarım arazisi sınırlı olduğundan yüzyıllardan beri yöre halkının temel geçim kaynağı hayvancılık olmuştur. İlin işlenebilen tarım arazisi az olduğu için tarla tarımı, seracılık, meyvecilik ve sebzecilik gibi araziye bağlı tarımsal faaliyetler yeterli ölçüde gelişememiştir. Ancak geniş çayır-meraları ve yüksek yayları ile hayvancılık yapmaya oldukça elverişlidir. İlin arazi yapısı engebeli olup dar bir alan içinde topoğrafik farklılıkları nedeni ile arıcılık sezonu di- ğer illere göre daha uzun sürmektedir. İldeki bu yükseklik farklılıklarının yanı sıra; bitki örtüsü bakımından zengin bir floraya sahip olması, bitkilerin değişik zamanlarda çiçek açması, arıcılık sezonunun uzun sürmesi ve yöreye has çiçeklerin bolluğu sayesinde arıcılık ekonomik yaşamda önemli bir unsurdur. Bunun dışında, su ürünleri yetiştiriciliği gibi üretim faaliyetleri de bulun- maktadır. Yeryüzü şekillerinin yaklaşık %88’ini dağların oluşturduğu Hakkâri’nin kullanılan toplam tarım arazisinin %74,8’i sulanabilmektedir.

Hakkâri idari yapı yönünden; Merkez, 3 ilçe, 4 belde, 136 köy, 377 mezradan oluşmaktadır. 2014 yılı itibariyle 276.287 kişi yaşamaktadır. Nüfus bakımında Türkiye ge- nelinde 63. sıradadır. Nüfusun 149.217 ki- şisi şehirlerde yaşarken, 123.824 kişisi belde ve köylerde yaşamaktadır. Şehirde yaşayanların oranı %54,5 iken köyde yaşayanların oranı ise %45,5’tür. Türkiye genelinde ise il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranının %91.3 olduğu dikkate alınırsa, Hakkâri’de kırsal

yaşamın Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğu ifade edilebilir. İlçelere göre nüfus dağı- lımına bakıldığında ise, Merkez 80497 kişi (ilçe merkezi 57585, belde ve köyler 22912), Yükse- kova 117440 kişi (ilçe merkezi 68757, belde ve köyler 48683), Şemdinli 63261 kişi (ilçe merkezi 15739, belde ve köyler 47522) ve Çukurca 16251 (ilçe merkezi 8698, belde ve köyler 7553) kişidir.

İl merkezi nüfusu 57.585 olan ilin nüfus yoğunluğu ise km2 başına 38 kişidir. Türkiye ge- nelinde ise nüfus yoğunluğu 100, en yüksek olan İstanbul’da ise bu değer 2725’tir. Bu bakımdan Hakkâri Türkiye değerinin oldukça altındadır. Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Hakkâri’nin 7228 km2’lik alanı ile Türkiye yüzölçümünün %0,9’unu kaplamaktadır. 2012-2013 dönemin- de Hakkâri’de nüfus artış hızı binde -25.1 ile binde 13.7 olan Türkiye değerinin altındadır. Bunun sebebi olarak büyük şehirlere olan göçler düşünülebilir. Hakkâri 2012-2013 net göç hızına bakıldığında, binde -8.3 ile göç veren illerdendir. Bu dönemde Hakkâri’ye 8007 kişi göç ederken, Hakkâri dışına göç eden sayısı ise 10293 kişidir. Hakkari’ye komşu illerden Şırnak’ın net göç hızı binde -1.5, Siirt’in net göç hızı binde -7.8 ve Ağ- rı’nın net göç hızı ise binde -24.6’dır.

   HAKKÂRİ İLİ EKONOMİK GÖRÜNÜM

Hakkâri ili, Anadolu, Mezopotamya ve İran üçgeninde yer alması, coğrafi konumu ve yapısı sebebiyle tarihte birçok topluluğa vatan olmuştur. Hakkâri, Med, Pers, Selevkos, Abba- si, Selçuklu, Moğol, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı hâkimiyetini görmüştür. Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1915’te Rusların işgaline uğrayan Hakkâri 1918 yılında işgalden kurtarılarak özgürlüğüne kavuşmuştur. 1933 yılında Van iline bağlı olan Hakkari 1936 yılında il statüsü kazanmıştır. Hakkâri ilinin Doğu Anadolu Bölgesi yerleşme tarihi açısından köklü geçmişi ve geçmişten gelen birikimiyle, tarihin her döneminde ön plana çıkmış ve bir şekilde ticarete konu olmuştur. İlin coğrafi olarak dağlık olması ekonomik çeşitliliği azaltsa da, belli sektörleri ön plana çıkarmıştır. Tarım arazilerinin azlığı ve dağlık araziler dolayısıyla hayvancılık bölgenin temel ekonomik dinamiği haline gelmiştir. Fakat Hakkâri’deki elverişsiz coğrafi şartlar sebebiyle ekonomik sektörler çok çeşitlenememiş, hatta bazı dönemlerde kesintiye uğramıştır. Genelde tarım ve hayvancılıkla uğraşan halkın, güvenlik sorunları sebebiyle şehir merkezlerine göç etmesiyle sorunlar baş göstermiş, sosyolojik doku bozulmuş, tarım ve hayvancılık önemli ölçüde gerilemiş ve bunların sonucu olarak işsizlik sorunu önemli ölçüde artmıştır.

Hakkâri’nin Irak ve İran olmak üzere iki farklı ülkeye komşu olması, bölgenin önemli illerinden biri olmasını sağlamıştır. Bu ülkelere komşu olması özellikle dış ticaret bağlamında çok önemli bir avantaj sağlasa da, ilin son yıllarda sürekli terör sorunu ile anılması, her geçen gün büyüyen ekonomik problemleri ve teşvik sisteminden kaynaklanan sorunlar ile yeterli düzeyde yatırım yapılamaması, özellikle işsizliğin artmasına yol açtığı gibi, tarım, sanayi ve ticareti de durma noktasına getirmiştir. Bu bağlamda ekonominin yeniden canlandırılması için; teşvik sisteminde doğu illerinden farklı bir konumda değerlendirilmesi, ulaşım ağlarının genişletilmesi ve yenilenmesi, 2008 yılında kurulan üni- versitenin daha aktif hale gelmesi, zengin doğal kaynakların değerlendirilmesi ve dış ticaretin arttırılması için sınır kapılarının aktif hale getirilmesi, sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanabilmesi için oldukça önemlidir.

Hakkâri’nin genel ekonomik yapısına bakıldığında, ekilebilir tarım arazisi sınırlı olduğundan yüzyıllardan beri yöre halkının temel geçim kaynağı hayvancılık olmuştur. İlin işlenebilen tarım arazisi az olduğu için tarla tarımı, seracılık, meyvecilik ve sebzecilik gibi araziye bağlı tarımsal faaliyetler yeterli ölçüde gelişememiştir. Ancak geniş çayır-meraları ve yüksek yayları ile hayvancılık yapmaya oldukça elverişlidir. İlin arazi yapısı engebeli olup dar bir alan içinde topoğrafik farklılıkları nedeni ile arıcılık sezonu di- ğer illere göre daha uzun sürmektedir. İldeki bu yükseklik farklılıklarının yanı sıra; bitki örtüsü bakımından zengin bir floraya sahip olması, bitkilerin değişik zamanlarda çiçek açması, arıcılık sezonunun uzun sürmesi ve yöreye has çiçeklerin bolluğu sayesinde arıcılık ekonomik yaşamda önemli bir unsurdur. Bunun dışında, su ürünleri yetiştiriciliği gibi üretim faaliyetleri de bulun- maktadır. Yeryüzü şekillerinin yaklaşık %88’ini dağların oluşturduğu Hakkâri’nin kullanılan toplam tarım arazisinin %74,8’i sulanabilmektedir.

Hakkâri idari yapı yönünden; Merkez, 3 ilçe, 4 belde, 136 köy, 377 mezradan oluşmaktadır. 2014 yılı itibariyle 276.287 kişi yaşamaktadır. Nüfus bakımında Türkiye ge- nelinde 63. sıradadır. Nüfusun 149.217 ki- şisi şehirlerde yaşarken, 123.824 kişisi belde ve köylerde yaşamaktadır. Şehirde yaşayanların oranı %54,5 iken köyde yaşayanların oranı ise %45,5’tür. Türkiye genelinde ise il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranının %91.3 olduğu dikkate alınırsa, Hakkâri’de kırsal

 

yaşamın Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğu ifade edilebilir. İlçelere göre nüfus dağı- lımına bakıldığında ise, Merkez 80497 kişi (ilçe merkezi 57585, belde ve köyler 22912), Yükse- kova 117440 kişi (ilçe merkezi 68757, belde ve köyler 48683), Şemdinli 63261 kişi (ilçe merkezi 15739, belde ve köyler 47522) ve Çukurca 16251 (ilçe merkezi 8698, belde ve köyler 7553) kişidir.

İl merkezi nüfusu 57.585 olan ilin nüfus yoğunluğu ise km2 başına 38 kişidir. Türkiye ge- nelinde ise nüfus yoğunluğu 100, en yüksek olan İstanbul’da ise bu değer 2725’tir. Bu bakımdan Hakkâri Türkiye değerinin oldukça altındadır. Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Hakkâri’nin 7228 km2’lik alanı ile Türkiye yüzölçümünün %0,9’unu kaplamaktadır. 2012-2013 dönemin- de Hakkâri’de nüfus artış hızı binde -25.1 ile binde 13.7 olan Türkiye değerinin altındadır. Bunun sebebi olarak büyük şehirlere olan göçler düşünülebilir. Hakkâri 2012-2013 net göç hızına bakıldığında, binde -8.3 ile göç veren illerdendir. Bu dönemde Hakkâri’ye 8007 kişi göç ederken, Hakkâri dışına göç eden sayısı ise 10293 kişidir. Hakkari’ye komşu illerden Şırnak’ın net göç hızı binde -1.5, Siirt’in net göç hızı binde -7.8 ve Ağ- rı’nın net göç hızı ise binde -24.6’dır.

Çince Tercüman Talep Et

Telefonla (Whatsapp)
  0 530 597 80 87
Tercüman Talep Formu yada
cincetercuman.net@gmail.com
üzerinden çince tercüman
ekibimizden talep edebilirsiniz.

cincetercumanlik

cincetercumanlik

Çin Fuarları
Kasım 2024
Aralık 2024
Etkinlik bulunamadı!
Daha Fazla Yükle
Tıkla Tercüman Talep Et
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhabalar Çince Tercüman ve Danışmanlık Talebinizi İletebilirsiniz
Bize Yazın yada Arayın 0 530 597 80 87