Nüfusun hemen hepsi Çinlidir ve büyük bir kısmı Budisttir. Bunun yanında Konfiçyüscüler, Müslümanlar, Hindular, Museviler, Hıristiyanlar ve Taoistler de bulunur. Nüfus yoğunluğu bakımından km² başına 1108 kişi ile dünyada 27. sırayı alır. Hong-Kong’a başlayan göç hareketleri, 1942 yılında Pekin Hükumeti izin verince daha da hızlanmıştır. Ayda 70.000 kişiye çıkınca Hong-Kong’un imkânlarını aştı ve çözüm olarak da göçmenler Çin’e geri gönderilmeye başlandı. En büyük meselesi gayet çok olan nüfus yoğunluğu ve tatlı su ihtiyacıdır. İçme suyu, Çin’den borularla getirilir.

Hong Kong’un konumu
Ülke topraklarının % 13’ü ekime müsait alandır. Buralarda Hong-Kong’un fazla nüfusunun ihtiyacını karşılamak için meyve ve sebze ekimi yapılmaktadır. Bir adalar sömürgesi olduğu için balıkçılık çok gelişmiştir.

Hong-Kong’da ticaret ve sanayi II. Dünya Savaşından sonra çok gelişmiştir. 1960’lardan 1990’lara dek yüksek büyüme oranları ve hızlı sanayileşmeleriyle bilinen Dört Asya Kaplanı’ndan biridir. Hong-Kong; tekstil endüstrisi, hafif sanayi (oyuncak, radyo, elektronik), sinema endüstrisi, az da olsa ağır sanayi (gemi inşası, çimento ve demir sanayi) ve özellikle bankacılıkla büyük bir ticaret merkezidir. (Son zamanların gelişen ve değişen dünyasında hem Hong Kong para birimi olan Hong Kong doları’nın Çin para biriminden düşük olmasıyla hem de Hong Kong içinde vergi olmamasıyla da desteklenmesiyle birlikte daha çok elektronik alanında ihracatın kalbini oluşturmaktadır.) Çin Halk Cumhuriyeti ile bu ülkeyi tanımayan ülkeler arasındaki ticari trafik Hong-Kong’dan geçer. Hong-Kong büyük bir ticaret merkezi olması dolayısıyla sanayi hızla gelişmektedir. İhracatının en önemli kısmı (giyecek ve çeşitli sanayi ürünleri) özellikle ABD ve Birleşik Krallık ile yapılır.