ALİAĞA
İzmir’in kuzeyindedir. Yüzölçümü 390 km2 ,İzmir’e uzaklığı 60 km.dir.
İzmir’e 1 saat uzaklıktaki Aliağa, Ege Bölgesi sahil şeridi üzerindedir.
Aliağa’nın doğusunda Manisa, batısında Foça ve Ege Denizi, kuzeyinde Bergama ve güneyinde Menemen vardır.
Aliağa; kültür ve tarih turizmi arzı açısından oldukça zengindir.
Aiollerin bıraktığı Aiolya antik kenti ile Kyme, Myrina ve Grynea kentleri Aliağa sınırları içerisindedir.
Kyme antik kenti karayolundan 2 km uzaklıktadır. Kyme kendi Midilli ile aynı dönemde M.Ö. 1100 yılında kurulmuştur. Kyme’nin arkasında verimli ovaların bulunması halkın tarımla uğraşmasını sağlamıştır. Denizcilikle de uğraşan Kyme’liler 200 yıl boyunca limana gelen gemilerden vergi almadıkları için ünlenmişlerdir.
Kyme antik kentine İzmir-Çanakkale karayolunun 55.km. sinden ayrılan bir yolla ulaşılmaktadır.
Myrina (Sebastopolin) ise; Güzelhisar çayının denizle birleştiği yerde Çandarlı Körfezi’nin son koyunda yer almaktadır. İki tepe üzerinde bulunan ve bir rastlantı sonucu köylüler tarafından ortaya çıkarılan Nekropiste (mezarlık) kalıntıları bulunmuş olup sayısı 5.000 civarındadır. Mezarlardan çıkarılan Hellenistik Terra Cotta’lar bugün İstanbul ve Louvre müzelerindedir.
Gryneion ise; Çandarlı körfezi kıyısında, Elaia ile Myrina arasındadır. Zamanında Apollon Tapınağı ve kehanetleri ile tanınmıştır. M.Ö. 334 yılında Parmenion tarafından yıktırılmıştır. Yapılan araştırmalarda limanı koruduğu düşünülen iki uzun dalga kıran ve kule olduğu saptanan mekanda taş blokları ile seramik parçaları bulunmuştur.
İlçede ayrıca;
- Helvacı Köyünde: Prehistorik Çağdan kalma eserler bulunmuştur. Buluntular İzmir Müzesindedir.
- Uzun Hasanlar; Köyün kuzeyinde ve doğusunda 2 km. mesafede olup kale yıkıntıları vardır.
- Aşağışakran; Seç Tepesi, Zindan Kayaları mevkiinde mağara, bina ve mezar kalıntıları vardır.
- Elaia; Aşağışakran sınırları içinde Zeytindağ iskelesi ve İncirlik civarında bulunmaktadır.
- Aigai; Nemrutkale, Güzelhisar çayının başlangıcındadır. Görünürde kalıntılar vardır.
1 adet yatırım belgeli tesisin (Yatak Kapasitesi 242) olduğu Aliağa’da Turizm İşletme Belgeli 2 adet tesis vardır ve bu tesislerin yarak kapasitesi 160’tır.
Aliağa’da ayrıca; Kuş Cenneti de bulunmaktadır ve burada; flamingo, leylek, erguvani, balıkçıl, yeşilbaş, angıt, su çulluğu, Akdeniz martısı, yalı çapkını gibi kuş türleri yaşamaktadır.
BALÇOVA
Yüzölçümü 29 km2’dir. Konak, Karabağlar ve Narlıdere ilçeleri ile komşudur. İzmir merkezine 8 km. uzaklıktadır. Balçova’nın 2014 yılı itibariyle nüfusu 77.311’dür.
Balçova denildiğin ilk akla gelen yer İnciraltı’dır. İnciraltı; okaliptüs ağaçlarının altında sıralanmış balık restoranlarının yer aldığı, kentin nefes aldığı vazgeçilmez güzelliklere sahiptir.
İnciraltı’ndaki Gençlik Parkı, Sahil ve Çakal Burnu Dalyanı doğanın ilçeye sunduğu armağanlardan bir kaçıdır.
Balçova dünyada ve Türkiye’de özellikle termal turizm ağırlıklı sağlık turizmi açısından önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.
M.Ö 1.200–1.400 yıllarından bu yana kullanılan ve Agamemnon Kaplıcaları olarak anılan bölgede; Balçova Termal Otel, Kaya Termal, Wyndham Grand İzmir Özdilek Otel, İnciraltı Kent Ormanı, 6 km. uzunluğundaki Sahil Şeridi, Teleferik Tesisleri bulunmakta olup bunlar Balçova’nın diğer zenginliklerindendir.
Ülkemizde kaplıca üzerine turistlerin taleplerini karşılayacak düzenli, engellileri de dikkate alarak inşa edilmiş yapıda konaklama tesislerinin sayısı 5 civarındadır ve bunların en önemlisi de İzmir Balçova’ da bulunan Balçova Termal Tesisleridir. Normal odaların yanı sıra bedensel engelliler için düzenlenmiş odalar, alerjik ve astımlı hastalar için anti statik döşemeli odalar, ileri romatizmalı ve bedensel engelli hastalara uygun odalara sahiptir.
Aerobik, step, aletli jimnastik, sauna masaj, ambulans ve acil sağlık hizmeti vb. bulunan tesiste sağlık turistine donanımlı bir şekilde hizmet verilmektedir.
Termal sular ile; bel ve boyun hastalıkları (fıtık, artroz, kayma vb.), romatizmal hastalıklar, kireçlenme, fibromiyalji sendromu, ortopedik düzeltme cerrahisi ve kırık sonrası, protez ameliyatları sonrası, periferal nöropati, sinir ve tendon yaralanmaları, kas ve eklem sertlikleri, nörolojik hastalıklar (omurilik yaralanmaları, kafa travması, felç, parkinson hastalığı, multiple skleroz, denge – koordinasyon bozuklukları, serebral paralizi, yüz felci) ve ilerleyici kas hastalıkları tedavi edilebilmektedir.
İlçedeki işletme belgeli tesis sayısı 3’tür ve bu tesislerde 599 oda, 1.204 yatak kapasitesi vardır. Bu tesislerden bir tanesi 5 yıldızlı, diğerleri ise 4 ve 3 yıldızlı olarak turizm faaliyetlerini sürdürmektedirler.
BAYINDIR
İzmir’e 79 km. uzaklıkta olan Bayındır, İzmir’in güneydoğusunda Küçük Menderes Havzası’ndadır. Yüzölçümü 588 km2’dir.
Bayındır’da tarihi ve turistik eser olarak Hacı Sinan Camii ve Külliyesi, Telcioğlu Camii, Recep Hanı, Eskici Dede Türbesi ile Bayındır Ilıcaları ön plana çıkmaktadır.
Ayrıca; ilçede her yıl düzenlenen Çiçek Festivali’nin de özellikle yerli turistlerin ilgisini çektiği görülmektedir. Bayındır ılıcalarının da özellikle yerli turistler tarafından talep gördüğü gözlenmektedir.
BAYRAKLI
Yüzölçümü 3.700 hektardır. 2014 yılı nüfusu 310.765 kişidir. Bayraklı, Smyrna antik kenti ile özdeşleşmiştir.
İzmir’in ilk kuruluş yer olma unvanına sahip Bayraklı; yüksek bir turizm potansiyeline sahiptir.
Bayraklı M.Ö. 3000 yılında kurulan Smyrna antik kenti ve efsanevi Tantalos mezarı ile ünlü ve zengin bir tarihi arkasına alan bir ilçedir.
Bayraklı’da Smyrna antik kenti ilk kazı çalışmaları 1948-1951 yılları arasında Ankara Üniversitesi adına Prof. Dr. Ekrem AKURGAL tarafından başlatılmış, devam etmiş ve Meral AKURGAL tarafından çeşitli dönemlerde de sürdürülmüştür.
Bu arkeolojik kazıların sonucu, İzmir tarihinin M.Ö.3000 yıllarına kadar dayandığı ve kentin ilk olarak burada kurulduğu belirlenmiştir.
Bayraklı kıyı şeridi rekreatif alanlar içermekte olup, Turan bölgesi turizm, eğlence, ticaret ve kültür odaklı gelişme göstermektedir.
BERGAMA
Yüzölçümü 1.573 km2’dir. İzmir’e 107 km. uzaklıktadır.
Tarihteki adı Pergamon’dur. Adını, prens Pergamos’tan almaktadır. Bergama kelimesi “sarp kayalık” anlamındadır.
Bergama’da ilk ticari değişim aracı olan para basımı M.Ö.5.yy.da gerçekleştirilmiştir.
Komşuları; Soma, Kınık, Aliağa, Manisa ve Balıkesir’e bağlı Savaştepe, İvrindi, Ayvalık ve Dikili’dir.
Bergama, Türkiye’nin 13., dünyanın ise 999. Miras Alanı olarak Dünya Miras Listesine adını yazdırmıştır.
Bergama, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir.
Tarihte para basımı ile birlikte ilk enflasyonun da yaşandığı ve Parşömen kağıdının icat edildiği yer olan Bergama; sırtını zengin bir turizm potansiyeline yaslamıştır.
Akropolis, Asklepion, Kızıl Avlu, Kleopatra Güzellik Ilıcası, Kozak Yaylası, Arap, Müftü, Ulu, Kurşunlu, Laleli, Kulaksız ve Yeni Cami, Küplü Hamam, Tabaklar Hamamı, Koca Sinan Mescidi, İncirli Mescit ve Karaosman Sebili gibi eserlerinin yanında Akropol Şehri olarak çok sayıda tarihi esere sahiptir.
Bergama; dünyanın en dik tiyatrosuna sahip Akropol Şehri, dünyanın ilk ruhsal tedavi merkezlerinden Asklepieon, dönemin sayılı ılıca yapılarından Allianoi, adı İncil’de de geçen, Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri Bazilika ile Antik Dönemin Pergamon’u, Havra’sı, hanları, hamamları, camileri, çeşmeleri, Serapis Tapınağı, Athena Tapınağı , Dionysos Trajan Tapınağı, Kral Sarayları, Bergama Kütüphanesi , Agorası, Arsenali, 10.000 kişilik tiyatrosu ve Zeus Sunağı ile adeta bir açık hava müzesidir.
İlçede; Kleopatra Güzellik Ilıcası gibi jeotermal kaynakların varlığı ile sağlık turizmi, doğal kaynaklara bağlı olarak da kır turizmi ve ekolojik turizm potansiyeli de bulunmaktadır.
BEYDAĞ
Beydağ İzmir’in doğusundadır ve İzmir’e uzaklığı 142 km’dir. Kuzeyinde Kiraz, doğusunda Nazilli, batısında Ödemiş, güneyinde ise Sultanhisar vardır. Yüzölçümü 162 km², 2014 yılı itibariyle nüfusu 12.457 kişidir.
Beydağ’ın tarihte bilinen ilk adı eski şehir anlamına gelen Palaipolistir. Beydağ’daki kaya mezarları ve Pilâv tepe, İntepe, Cintepe, Beyler Tepesi Tümülüslerinin kalıntıları günümüze kadar gelmiş olup turizm açısından önemlidir.
Beydağ; yayla, av, golf, paraşütle atlama turizmi açısından gelişebilecek kapasitedir.
Uygun koşular sağlandığında Beydağ’da paraşütle atlama turizmi ve trekking (Yürüyüş) sporunun kısa sürede gelişebileceği düşünülmektedir.
İnsanlara doğayı, gökyüzünün mavisini ve toprağın yeşilini aynı anda yaşatan, rüzgarın en güzel hissedildiği turizm türü olan yamaç paraşütünün Beydağ’da teşvik edilerek turizme kazandırılması gerekmektedir.
Beydağ’da Öğretmenevi ve Beydağ Pansiyon konaklama hizmeti vermektedir.
BORNOVA
Yüzölçümü 220 km2’dir. 2014 yılı itibariyle nüfusu 431.149 kişidir.
Eskilerin “Ne güzel ova” dedikleri Bornova Ova üzerine kurulmuştur.
Bornova zengin bir turizm potansiyeline sahiptir.
Büyük Ev (The Charlton Whittall Home-E.Ü. Rektörlük Hizmet Binası),
- Ege Üniversitesi Kampüsü içindeki Yeşil Köşk adıyla bilinen Pandispanya Köşkü,
- Dramalılar Köşkü,
- Katolik Santa Maria Kilisesi ve Protestan Kiliseleri,
- Yıkık Minare Camisi,
- Alişir-Nezir-Beşir Gazi Hazretleri Türbesi,
- Büyük Cami (Hüseyin İsa Bey Camisi),
- Sultan 2. Abdülhamit Han tarafından 1878’ de yaptırılan Çiçekli Köyü Camisi,
- Nif çayı üzerinde bulunan ve M.S.300 yılında yapıldığı varsayılan Roma Köprüsü,
- Manisa-İzmir-Aydın Kervan (Osmanlı Kaldırım) Yolu,
- Peterson Köşkü,
- Paggy Köşkü,
- Murat Evi (Perili Köşk),
- Giraud Evleri görülmeye değer, gelecek kuşaklara da mutlaka bırakılması ve korunması gereken tarihi miraslardandır.
BUCA
Yüzölçümü 134 km2 dir. Nüfusu 2014 yılı itibariyle 461.761’dir
Zengin turizm potansiyeline sahiptir.
Su kemerleri, George King Forbes, Gout, Prenses Borghese, Kont Dr. Aliberti, Rees, De Jongh, Dimostanis Baltacı Malikaneleri, tarihi İngiliz Protestan Kilisesi, Russo Köşkü Buca’da yaşamış ve ölmüş bir çok ünlü ailelerin mezarları, dar sokakları, birer estetik harikası olan Rum Evleri, Buca’da görülmeye değerdir.
Hasan Ağa Bahçesi, Buca Göleti, Hipodrom da turizm açısından arz olarak değerlendirilmekte ve özellikle yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
Yakın tarihte Buca; İngiliz, Fransız, İtalyan ve Hollanda şirketleri ile daha çok ticari ve sınai ilişkiler çerçevesinde oluşan Levanten Grubu’nun sayfiye yeri olarak bilinmiştir. Köşkleri ile Buca hala bu özelliğini yitirmemiştir.
1868 yılında Buca’nın kuzeydoğusunda antik döneme ait büyük bir kadın büstü ortaya çıkarılmıştır. Bu büst halen Londra’daki İngiliz Müzesi’nde sergilenmektedir.
Buca ve Kangölü çevresinde Bizans Haçı kabartmaları bulunan sütun başlıkları, antik Artemis Mabedi’ne ait olduğu sanılan mermer yer döşemeleri, Forbes Köşkü çevresinde Bizans sikkeleri, Gürçeşme (Kançeşme) yolu üzerinde Roma Kalesi kalıntıları da antik çağda bu yörede gelişmiş toplumların yaşadığını ortaya koymaktadır. Tüm bunlar Buca’nın antik çağda da var olduğunun birer kanıtıdır.
Buca’da belediye belgeli 1 adet konaklama tesisi (80 yatak kapasiteli) vardır.
Buca Kaynaklar’da bulunan anıt ağaçlar görülmeye değerdir.
Buca’da 220 adet korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından; 10’u doğal sit alanları ve anıt ağaçlar olarak tescil edilmiştir.
Buca ilçesi korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından bazıları; Ahmet Susuzlu Camii, Gece Pazarı, Şirinyer İstasyonu, Nato Alanı (Tescilli taşınmaz kültür varlığı ve anıt ağaçlar), Kızılçullu Su Kemerleri, Kaynaklar Mezarlığı, Kaynaklar Cuma Cami, Kaynaklar Deresi üzerindeki Eski Köprü, Kaynaklar Antik Kale kalıntıları (Arkeolojik Sit Alanı), Kaynaklar Sivrikaya Tepe Mevkii (1.derece doğal sit alanı), Kaynaklar Gökdere Köyü (Doğal sit alanı), Kaynaklar-Bornova sınırındaki doğal sit alanı, Buca Mezarlığı (Arkeolojik sit alanı), DEÜ Tınaztepe Kampüs alanı içindeki 3. derece arkeolojik sit alanıdır.
Buca’da korunması gerekli tabiat varlıklarından bazıları; DEÜ Buca Eğitim Fakültesi, Kız Yetiştirme Yurdu, Buca Lisesi, Hasanağa Parkı, Deü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hancı Kafe, Menderes Caddesi Ziraat Bankası Binası, Rees Köşkü, Yerli Camii, Protestan Baptist Kilisesi, Hacı Davut Fargoh Konağı, Buca Halk Kütüphanesi, Muradiye Camii, Gavrili Konağı olarak belirlenmiştir.
ÇEŞME
İzmir`e 80 km. uzaklıktadır. Yüzölçümü 260 km2’dir. 2014 yılı itibariyle nüfusu 39.243 kişidir.
Şifne, Küçük liman, Pırlanta, Paşa limanı, Ilıca plajı, Çiftlik, Altınkum, Çatal azmak, Sakızlı koyu, Tekke plajı, Ayayorgi ve değişik isimlerde yirmiye yakın kumsalı vardır.
Çeşme Kalesi, Kervansaray Çeşme’nin önemli tarihi değerlerindendir.
6000 yıl önce ilk kez Çeşme’de bulunan sakız ağaçları da bölge ekonomisi açısından önem arz etmektedir.
Çeşme kumrusu ve sakız reçeli Çeşme ile özdeşleşmiştir.
Çeşme’de 5 yıldızlı 6 tane otel bulunmaktadır. Bu otellerin oda sayısı ve yatak kapasitesi sırasıyla 1.843 oda ve 4.143 yatak şeklindedir.
Otellere ek olarak 43 turistik belgeli tesis, 146 belediye denetimli otel, 52 villa ve apart, 90 pansiyon, 245 Alaçatı’da bulunan tesis olmak üzere toplam 576 tesis, 11.465 oda ve 26.214 yatak kapasitesi vardır.
Ilıca ve Şifne’de bulunan kaplıcalar ile Ilıca Plajı, Pırlanta, Altınkum, Alaçatı’daki rüzgar sörfü tesisleri, ünlü Çeşme Kalesi ve müzesi, Osmanlı döneminden kalma çeşme ve camiler, Ildırı Köyündeki Erythrai antik kenti, Çeşmeköy ve Bağarası bölgesindeki tarihi kalıntılar, deniz ürünleri, Çeşme yolu boyunca misafirlerini karşılayan rüzgar gülleri Çeşme’nin öne çıkan en önemli turizm arzlarındandır.
Ayrıca; Çeşme’de Büyük Liman ve Paşa Limanı koyları ile Antik Erythrai kentinin bulunduğu Ildırı yöresindeki doğal plajlar aynı zamanda kamp yapmak için uygun alanlar olup, bu alanlar yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
ÇİĞLİ
Yüzölçümü 97 km2 dir. 2014 yılı itibariyle nüfusu 176,864 kişidir.
Yeşil alanlara çok çiğ düşmesinden dolayı “Çiğli” adını almıştır.
1893 yılında Yugoslavya’dan göç eden Türk kökenli göçmenler ile Çiğli’ye yerleştirilmiştir.
“İzmir Kuş Cenneti” önemli bölümüyle Çiğli’dedir.
İzmir Kuş Cenneti Dünya kuşlarının başkentidir.
Flamingo, tepeli pelikan, balıkçıl, kırlangıç, yalı çapkını gibi bir çok kuş türünü barındıran Çiğli Kuş Cenneti’nde 8.000 hektarlık bir alanda yer alan sazlıklar, adalar, yarımadalar kuşlar için uygun bir doğal ortam olarak değerlendirilmektedir.
Kuş Cenneti içinde ziyaretçi binası, kuş müzesi, sabit dürbün, kuş gözetleme kuleleri, çift kişilik gezi bisikletleri de bulunmaktadır.
Kuş Cenneti içinde Lodos Tepe, Orta Tepe ve Poyraz Tepe adında 3 tepecik bulunmaktadır.
Bu tepelerden; tuz tavaları, Homa Dalyanı ve İzmir Körfezi’nin görünüşü olağanüstüdür.
Bölgede üç tepeler mevkiinde Leukai Antik Kentinin bulunduğu alan 1985 yılında 1’inci Derece Arkeolojik Sit, Sazlıklar kısmı ise 1’inci Derece Sit Alanı olarak tescillenmiştir.
Ülkemizin tuz ihtiyacının % 60’ını karşılayan Çamaltı Tuzlası ilçe sınırları içinde yer almaktadır.
İzmir’de hayata geçirilmiş olan Doğal Yaşam Parkı da yerli ziyaretçilerin ilgisini çekmekte ve özellikle yerli turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
İzmir Doğal Yaşam Parkı, yılın 365 günü, haftanın 7 günü ziyarete açıktır.
DİKİLİ
Yüzölçümü 541 km2’ dir. İzmir’e 118 km uzaklıktadır. 2014 yılı itibariyle nüfusu 41.999’dur.
Dikili İzmir’in en kuzeyindedir.
Ayvalık, Bergama ve Aliağa ile komşudur.
Ege Denizi’ne kıyısı olan Dikili’nin karşı kıyısında Yunanistan’ın Midilli Adası bulunmaktadır.
Dikili’de 20 km, Çandarlı’da 22 km. uzunluğunda plaj vardır.
Dikili; hem deniz hem de termal turizm açısından yüksek bir turizm potansiyeline sahiptir.
Dikili özellikle yerli turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
Dikili’nin tarihsel geçmişi oldukça eski dönemlere dayanır.
Pitane ilçedeki antik yerleşim yeridir.
Günümüzde; Pitane’den elde edilen eserler Bergama Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Osmanlı döneminde II. Murat’ın ünlü Sadrazamı Çandarlı Halil Paşa tarafından yeniden yaptırılan Çandarlı Kalesi yerli turistlerin oldukça ilgisini çekmektedir.
Merdivenli ve Denizköy’de bulunan krater gölleri ile mağaraları ve Madra Çayı’na dayanan ormanları ilçenin doğal zenginliklerindendir.
Özellikle kaliteli zeytin ve zeytinyağının üretildiği, lezzetli balıklarıyla ünlü olan Dikili; değerlendirildiği takdirde gastronomi turizmi açısından da ön plana çıkabilecek kapasitededir.
İlçede ev pansiyonculuğu ve butik otel şeklinde konaklama imkanları yaygındır.
FOÇA
Yüzölçümü 228 km2’dir. İzmir’e 70 km. uzaklıktadır.
2014 yılı sonu itibariyle nüfusu 30,002’dir.
Menemen ve Çandarlı Körfezi ile çevrilidir.
Foça, adını foklardan almıştır.
Foça fokları ve yel değirmenleri ile özdeşleşmiştir.
İlçede Eski Foça ve Yeni Foça yerleşim alanları mevcuttur. Tarihi kaynaklar Yeni Foça’nın adını Cenevizlilerin şap ticareti nedeniyle kurduğu bir Ceneviz kalesinden aldığını göstermektedir.
Phokaia Antik Kenti Foça sınırları içerisindedir.
Foça’da Helenistik döneme ait tiyatro, Athena Tapınağı ve Kutsal Alanı, Kybele’ye ait olduğu varsayılan Liman Kutsal Alanı ile Foça’nın 7 km doğusunda Taş Ev olarak adlandırılan Pers Anıt Mezarı bulunmaktadır.
İlçede Bizans, Ceneviz ve Osmanlı Dönemlerine ait surlar ile Fatih Cami (Fatih Sultan Mehmet adına yaptırılmıştır.) ve Şeytan Hamamları da turizm açısından ilgi çekmektedir.
Foça’da foklar tarafından kullanılan mağaraların çoğu adalardadır. Çok zor ve nadir üreyen fokların yaşadığı mağaralara giriş yasaktır. Bu nedenle, fokların yoğun olarak görüldüğü siren kayalıkları koruma bölgesi olarak ilan edilmiştir.
Foça; 4 Tatil Köyü, 20 Otel, 9 Butik Otel, 5 Apart Otel, 5 Motel, 31 Pansiyon, 4 Kamp alanı ile 3,822 yataklık bir yatak kapasitesine sahiptir.
GAZİEMİR
Yüzölçümü 63 km2’dir. 2014 yılı nüfusu 130.870’dir.
Adını Gazi Umur Bey’den almıştır.
Uluslararası İzmir Adnan Menderes Havalimanı, Ege Serbest Bölgesi ve Uzay Kampı Türkiye, İzmir’in yeni fuar alanı “Fuar İzmir” Gaziemir sınırları içerisindedir.
Dünya standartlarında 337 bin metrekare alanda kurulmuş olan Fuar İzmir’in Gaziemir’deki otel yatırımlarının artmasında önemli bir kilometre taşı olduğu düşünülmektedir.
Gaziemir’de; 268 oda kapasitesiyle 2’si yatırım belgeli, 2’si işletme belgeli olmak üzere 4 adet turistik tesis vardır.
GÜZELBAHÇE
Yüzölçümü 110 km2 dir. İzmir’e 24 km. uzaklıktadır.
2014 yılsonu itibariyle nüfusu 28.470’tir.
Urla, Seferihisar ve Menderes ile komşudur.
Güzelbahçe, 12 İyon kentinden biri olan Klazomenai (Merkezi Urla’dır) şehrinin bir parçasıdır.
16.Yüzyılda Kağızmanlı Türkler Güzelbahçe’ye yerleştirilmiştir.
18. Yüzyılda bölgede baş gösteren veba salgını nedeniyle halk ilk yerleşik hayata geçmiş oldukları Aşağı Çarşı Mevkiine gelmiştir.
Daha sonra; boş kalan bölgelere göçmenler ve Hıristiyan kökenli Rumlar yerleşmişlerdir.
Zamanla Aşağı Çarşı denilen bölgede muntazam sokaklar, hanlar inşa edilmiştir.
Rumların nüfusunun çoğalmasıyla Yeni Mahalle (Bugünkü Çelebi Mahallesi) ikinci bir yerleşim alanı olmuştur.
1893 yılında Girit’te yaşayan Müslümanların bir kısmı mücahir olarak Güzelbahçe’ye gelip yerleşmişlerdir.
1912 yılında yapılan mübadele sonucunda burada yaşayan Rumlar gitmiş ve yerlerine Girit’ten gelen Müslümanlar yerleştirilmiştir.
Güzelbahçe’nin turistik arzını plajlar, İnkaya Mağarası, dağ bisikleti, motokros, dağ yürüyüşlerinin yapıldığı eko turizme yönelik güzergahlar ile balık ve et restoranları, kahvaltı salonları oluşturmaktadır.
KARABAĞLAR
Yüzölçümü 3.700 hektardır. Nüfusu 2014 yılı itibariyle 473.741’dir.
Gaziemir, Buca, Konak ve Balçova ile komşudur.
Karabağlar’ın adı; önceki yıllarda Emrez ve Aktepe’de bulunan kara üzüm bağlarından gelmektedir.
İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden Karabağlar’da Kavacık Mahallesi yayla ve dağ turizmi arzına sahiptir.
Günümüzde; ünlü yazar Reşat Nuri Güntekin’in Çalışıkuşu Romanı’nı yazdığı, Bozyaka’daki evi kitaplığa dönüştürülmüştür. Burası özellikle yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
KARABURUN
Yüzölçümü 415 km2’dir. İzmir’e uzaklığı 100 Km.dir.
Nüfusu 2014 yılı itibariyle toplam 9456’dır.
Karaburun bir yarımadadır.
Karaburun’da Ada Martısı başta olmak üzere; yüzlerce kuş türü yaşamaktadır.
Foça’da olduğu gibi Karaburun’da da fok yaşamaktadır.
Akdeniz foklarının Foça’dan sonraki yaşama ve üreme alanı Karaburun’dur.
Turizm açısından önemli potansiyeli bulunan Karaburun’da önemli koylar vardır.
Sıcağıbükü, Kumburnu, Çatalkaya, Mordoğan, Ardıç, Kaynarpınar, Boyabağı, Akbük, Eşendere, Saipaltı, Yeniliman Denizgiren, Eğriliman, Dikencik ve Gerence bu koylar arasında sayılabilir.
Karaburun deniz turizmi açısından olduğu kadar gastronomi turizmi açısından da zengindir.
Enginar başta olmak ilçede yüzlerce şifalı ot, onlarca çeşit Kekik ve Adaçayı Karaburun’da yetişmektedir.
Nergis de Karaburun ile özdeşleşmiştir.
Karaburun; üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olarak; yeryüzünde esen tüm rüzgârların geçtiği, Homeros’un “Rüzgârlı Mimas“ olarak tanımladığı lacivert denizi, iyot ve fosfor zenginliği %23’lük oranıyla ortalamanın üzerinde olan adeta oksijen çadırı, el değmemiş doğasıyla ve kültürel zenginliğiyle büyük bir turizm potansiyeli bulunan yeryüzü cennetlerinden bir tanesidir.
Mordoğan Koyu, Manal Koyu, Mordoğan İskelesi, Ardıç Koyu, Kaynarpınar İskelesi, Gerence, Karareis, Tuzla, Eğri Liman, Badem Bükü, Hamza Bükü, Kum Bükü, Kuyucak, Dolungaz, Bozköy Altı, Yeni Liman, Bodrum, Olcabük ve Esendere koyları görülmeye değerdir.
Karaburun’un hemen açığındaki Büyük Ada’da Roma Dönemi’nden kalma mezarlar vardır.
Parlak Köyü yakınında terk edilmiş durumda olan Rum mimari yapısıyla inşa edilmiş Sazak Köyü de Karaburun sınırları içindedir. Karaburun’un taş evleri, yel değirmenleri de turizm açısından önem arz etmektedir.
Karaburun’da Büyükada, Antik Taş Ocağı ve Kale kalıntısı olmak üzere 3’ü arkeolojik, 5’i de doğal olmak üzere 8 sit alanı vardır.
KARŞIYAKA
Yüzölçümü 63,45 km2’dir. 2014 yılı itibariyle nüfusu 325,717’dir.
Karşıyaka; Bayraklı, Menemen, Bornova ve Çiğli ilçe komşudur.
Karşıyaka’nın tarihteki ismi; Kordelya’dır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın mezarı Karşıyaka’dadır.
Karşıyaka’da tarihi eserlerin açık havada sergilendiği Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı Arkeoloji Müzesi ilçenin turizm değerlerindendir.
İlçe sahilinde yer alan ve korunan tarihi köşkler de turizm açısından görülmeye değer yerlerdir.
Bunların en önemlileri; Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi Latife Hanım’a ait olan ve annesi Zübeyde Hanım’ın son günlerini yaşadığı Uşşakizade Latife Hanım Köşkü, İzmirli Alyottiler tarafından 1914 yılında yaptırılan Çamlık Caddesi’nin girişinde Karşıyaka yalısında yer alan Durmuş Yaşar Köşkü, Ünlü Türk dostu Heinrich Van Der Zee tarafından yaptırılan Van Der Zee Köşkü ile 1930’da Karşıyakalı İtalyan ailelerinden Armando Penetti tarafından yaptırılan ve Türk dostu Dede Penetti’nin bir armağanı olarak halen Karşıyaka sahilini süsleyen Penetti Köşkü’dür.
KEMALPAŞA
Yüzölçümü 658 km²’dir.
Turgutlu, Manisa, Bornova, Torbalı ve Bayındır ile komşudur.
Adını; Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilçede konaklaması dolayısıyla almıştır.
İlçe adeta kiraz ile özdeşleşmiştir.
Kemalpaşa’da 21 tane taşınmaz kültür varlığı, 27 tane sit alanı vardır. İlçede sit alanlarının 19’u arkeolojik, 6’sı doğal, 2’si ise tarihi sit alanıdır.
Kemalpaşa’da bulunan kültür varlıkları; Antik Nymhaion Kalesi, Karabel Anıtı, Ulucak Höyüğü, Emet Bey Camisidir. Kemalpaşa ormanlarla kaplı dağları, yaylaları, piknik alanları, tarihi kalıntıları ile çok zengin kültür ve tabiat varlıklarına sahiptir.
Kemalpaşa ve Bağyurdu’nda düzenlenen Kiraz Festivalleri yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
Alaş Kımız Üretme Çiftliği Kazak Otağı ve Orta Asya Türk Mutfağı ile ülkemizde bu alandaki ilk ve tek örnek olarak Kemalpaşa’da bulunmaktadır. Kımız Çiftliği özellikle yerli turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
Kemalpaşa’da Turizm İşletmesi Belgeli 1 adet konaklama tesisi vardır. Bu tesiste 116 oda ve 232 yatak kapasitesi bulunmaktadır.
KINIK
Yüzölçümü 436 km2’dir. İzmir’ e uzaklığı 120 km’dir.
2014 yılı verilerine göre, ilçenin nüfusu 28.072’dir.
Bergama ve Manisa ile komşudur.
Adını Oğuz Türkleri’nin Bozoklar kolunun Kınık boyundan almıştır.
İlçe Roma İmparatorluğuna kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahiptir. İlçenin ilk çağ yerleşim merkezi olan Gambreion’un yerine kurulduğu düşünülmektedir.
Kınık’taki Karadere Ormanları içindeki Sibel Tapınağı ve bazı kalıntılar Kınık tarihinin çok eskiye dayandığını göstermektedir.
KİRAZ
Yüzölçümü 585 km2 dir. İzmir’e 142 km uzaklıktadır.
2014 yılı itibariyle toplam nüfus 49.971’dir.
Kiraz adı Kleos’tan gelmektedir.
Kiraz’da; Hisar Kalesi, Kaleköy Surları, Yağlar Kalesi, Kayacık Hisar Kalesi, Aydınoğlu Cami, Suludere Camii ve Hamamı, Suludere Çeşmesi, Şemsiler ile Karaburç köylerindeki kral mezarları gibi bilinen tarihi eserler bulunmaktadır.
KONAK
Konak 24.384.385 m2 yüzölçümüne sahiptir. Buca, Bornova, Karşıyaka, Karabağlar, Balçova ile komşudur.
2014 yılı itibariyle, Konak’ın yerleşik nüfusu 385.843 kişidir. Gündüz nüfusu ise 1 milyonun üzerindedir.
Saat Kulesi Konak Meydanı’ndadır ve Konak ile özdeşleşmiştir.
Antik çağdan günümüze taşınmış eserlerle, Osmanlı döneminden kalan eserlerle, ama en çok Cumhuriyet Döneminin eserleriyle karakterize olmuş bir ilçedir.
Konak, İzmir’in kültür, sanat ve eğlence merkezi olması nedeniyle yerli ve yabancı tüm turistlerin uğrak yeri durumundadır.
Homeros ve Meles Çayı, Büyük İskender’in Kadifekalesi, Roma Agorası, 1872’de inşası tamamlanan ve 9 Eylül 1922’de göndere çekilen bayrak ile yalnız İzmir’in değil Türkiye’nin kurtuluş simgelerinden olan Hükümet Konağı, II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı için 1901’de Sadrazam Mehmet Said Paşa tarafından yaptırılan ve İzmir’in sembolü olan Saat Kulesi, Yunan Ordusunun İzmir’i işgali sırasında, denizden karaya çıkan düşman askerlerine karşı ilk kurşunu sıkarak, Türk direnişinin ilk örnek davranışını gösteren ve ardından şehit olan gazeteci Hasan Tahsin adına dikilen ve onu ilk kurşunu sıkarken gösteren “İlk Kurşun Anıtı” Konak’tadır.
Yalı (Konak) Camii, Milli Kütüphane (Devlet Opera ve Balesi Binası), Büyük Kardıçalı Hanı, Havra Sokağı, Başdurak Camii, Kemeraltı, Ali Paşa Meydanı ve Şadırvanı, Çakaloğlu Hanı gibi Antik Çağ’dan günümüze taşınmış eserler, Osmanlı dönemi ve özellikle Cumhuriyet dönemi eserleriyle karakterize hem merkezi hem de tarihi bir ilçedir.
İzmir’in merkezinde bulunması ve kültür, sanat, eğlence ve medya merkezi olması nedeniyle yerli ve yabancı tüm turistlerin ilgisini çekecek bir turizm potansiyeline sahiptir.
İzmir kent merkezinde bulunan Smyrna kazıları kapsamında Agora, Kadifekale ve Altınpark kazıları hali hazırda devam etmektedir.
Vapur İskelesi, Yalı Camii, Ankara Palas, Anafartalar Caddesi girişi, Askeri Kıraathane, Milli Kütüphane ve özellikle Sarı Kışla başta olmak üzere günümüze kadar ulaşabilmiş ya da geçmişin anıları içinde kalmış birçok mekanı barındıran köklü bir tarih ile özdeşleşen nadir ilçelerdendir.
Konak; Kemeraltı ve çevresinin ana giriş-çıkış kapısıdır. İzmir’de şehir içi ulaşım araçlarının her yöne başlangıç noktası Konak Meydanıdır.
Konak’ta; 55 adet turizm işletmesi belgeli konaklama tesisi vardır. Konak’ta 3 adet 5 yıldızlı, 14 adet 4 yıldızlı, 15 adet 3 yıldızlı, 11 adet 2 yıldızlı, 2 adet özel, 10 adet de butik otel bulunmaktadır. Bu tesisler toplam 3.843 oda ve 7.745 yatak kapasitelidir. Ayrıca 10 adet yatırım belgesi tesisin toplam 936 oda ve 1.933 yatak kapasitesi mevcuttur.
Alsancak Limanı’na gelen kruvaziyer gemiler ilçe turizmine yüksek oranda ivme kazandırmaktadır.
MENDERES
Yüzölçümü 775 km2’dir. İzmir’e uzaklığı 20 km.dir.
Komşuları; Torbalı, Seferihisar, Konak, Buca ve Selçuk’tur.
Ahmetbeyli-Özdere-Gümüldür’ün 43 km’lik sahil şeridi bulunmaktadır.
Menderes’te işletme belgeli ve yatırım belgeli tesislerdeki yatak kapasitesi 8.398’dir. 60 yatak kapasiteli 1 adet yatırım belgeli termal tesis vardır. İlçe sınırları içerisinde ayrıca; 2 adet 5 yıldızlı otel de turizme hizmet vermektedir.
Değirmendere Bölgesindeki şelale de özellikle yerli turistlerin ilgisini çekmektedir. İlçe 9 adet mavi bayraklı plaj vardır.
Ayrıca; Deliömer civarında kayaya oyulmuş iki odadan oluşan Roma kaplıcası ile Claros, Lebedos, Notion ve Kolophon antik kentleri Menderes’in turistik arzı arasında sayılmaktadır. Menderes’te Kasımpaşa Türbesi de yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
MENEMEN
Yüzölçümü 665 km2‘ dir.
2014 yılsonu itibariyle ilçenin nüfusu 148.662’dir.
Menemen Manisa, Foça ve Ege Denizi, Aliağa ve Çiğli ile komşudur.
Menemen’de Turizm Yatırım Belgeli, Turizm İşletme Belgeli ya da Belediye Belgeli Konaklama Tesisi bulunmamaktadır. İlçede Agro-turizme elverişli köyler bulunmaktadır.
Larissa, Temnos, Lefke, Panaztepe, Neon Nikos, Nionithon, Palaudis, Taşhan Menemen’in turizm değerleri arasında yer almaktadır.
NARLIDERE
Yüzölçümü 63 km²’dir. 2014 yılı itibariyle, ilçe nüfusu 64.599’dur.
Balçova, Güzelbahçe, Konak ile komşudur. Çatalkaya ve İzmir Körfezi ile çevrilidir.
İlçenin sahil kesiminde genellikle gelir düzeyi yüksek aileler yazlık konutlarda ve villalarda oturmaktadırlar.
Narlıdere sınırları içinde olimpik yüzme havuzu vardır. Bu yüzme havuzu yirmi üçüncüsü İzmir’de düzenlenen Universiade oyunlarında ihtiyaç duyulduğundan yapılmıştır.
Narlıdere’de 636 yatak kapasiteli 1 adet işletme belgeli termal tesis bulunmaktadır.
Termal, sağlık, kültür, inanç, eko turizm potansiyeli olan ilçede sahildeki restoran, çay bahçeleri iç turizme hizmet vermekte ve yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
ÖDEMİŞ
Yüzölçümü 1.082.6 km.2 dir. İzmir’e 113 km. uzaklıktadır.
2014 yılı itibariyle Ödemiş’in toplam nüfusu 129.407 kişidir.
Günümüze kadar korunan mimari yapısı ve İmam-ı Birgivi Mehmet Efendi’nin kabrinin Birgi’de bulunması Ödemiş’te önemli bir inanç turizmi hareketi oluşturmuştur. Birgi Çakırağa Konağı da eski mimari yapının en güzel örneklerindendir.
Son zamanlarda dikkat çeken Hypaipa antik kenti ile Neikaia antik kentleri de tarihi kalıntıları ile hayranlık uyandırmaktadır ve bu bölgede de çok sayıda höyük ve Tümülüs tarihin kalıntıları arasında turizme açılacağı günü beklemektedir.
Gölcük ve Bozdağ ise Ödemiş’e doğanın sunduğu en güzel armağanlardan ikisidir.
Ödemiş’te turistik tesis bulunmamaktadır. Ancak; belediye belgeli tesislerin bir bölümünün turistik faaliyetlere de hizmet verebilecek şekilde, nitelikli olduğu görülmektedir.
İlçede belediye belgeli 475 yatak kapasiteli 245 odalı 9 adet otel, 250 adet yeme içme tesisi vardır.
Bozdağ’daki belediye belgeli 80 yatak kapasiteli Döner Otel, 94 yatak kapasiteli 5 pansiyon (Yayla, Irmak, Aktaş, Gölcük, Davilla Pansiyonları) ve 2 lokanta bulunmaktadır.
Bozdağ Kayak Merkezi Ege Bölgesinin tek kayak merkezidir. Bozdağ Kayak Merkezi Bozdağ’da 60 yatak kapasitesi ile ilçenin en önemli kış turizm arz merkezidir ve tektir.
Gölcük Gölünün yer aldığı ve olağanüstü bir doğa manzarasına sahip olan Gölcük Mahallesinde de 100 yatak kapasiteli 2 otel, 5 Lokanta ile yazlık konutlar da bulunmaktadır.
814 dekar yüzölçümüne sahip olan Gölcük Gölü Bozdağ’a 8 km. uzaklıkta olup özellikle yerli turistler tarafından tercih edilmekte ve spor takımlarının kamp yapmalarına uygun bir ortam oluşturmaktadır.
SEFERİHİSAR
Yüzölçümü 386 km2 dir. İzmir’e uzaklığı 45 km’dir.
Seferihisar sınırları içerisinde İyon Medeniyetinin en önemli kent devletlerinden olan Teos bulunmaktadır.
Seferihisar; Cittaslow Birliği üyesidir.
Seferihisar, Menderes, Urla ve Güzelbahçe ile komşu bir deniz ilçesidir.
Seferihisar turizm arzı açısından önemli bir potansiyele sahiptir.
Seferihisar, İzmir’in EXPO 2015 ve 2020 Adaylıklarında ilan ettiği “Herkes İçin Sağlık” teması ile “Sağlık Kenti” olmayı hedeflediğini belirtmiştir.
Seferihisar’da bisiklet ve yürüyüş için uygun yollar bulunmaktadır
Seferihisar’da ilkel antik hamam bulunan Cumalı Ilıcası, Karakoç Kaplıcası, Kelalan Kaplıcası faaliyette olup özellikle yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
Seferihisar’ da kıyı turizmi (deniz, kum, güneş) gelişmiştir.
Seferihisar’da turizm günübirlik iç turizm ağırlıklıdır. Konaklamalı iç turizm, yabancı konaklamalarına oranla oldukça düşüktür. Dış turizm ise, ilçe kıyılarındaki tesislerin tur bağlantıları kapsamında yürütülmektedir.
Airai, Teos, Lebedos, Myonnesos Seferihisar’ın tarihi kimliklerindendir.
- Teosa bağlı Lebedos, Myonnesos, Heraklia kalıntıları,
- Osmanlı Döneminde Piri Reis’in önerisiyle Parlak Mustafa Paşa tarafından yapılan Sığacık kalesi,
- Yine Osmanlı Döneminden kalan Ağa Camii, Çarşı Camii, Hıdırlık Camii, Turabiye Camii, Güdük Minare Camii, Sığacık Camii ve Medresesi,
- Hereke, Karakuyu, Çınar, Azmak ve Eyüboğlu Hamamları ilçenin tarihi ve turistik değerlerindendir.
Teos’un % 95’i halen toprak altında olup, tamamı aydınlandığında Seferihisar’ın turizm açısından büyük ivme kazanacağı düşünülmektedir.
İlçede bir yat limanı bulunmaktadır. Teos Marina denizde 480, karada 80, kanal rıhtımında ise 30 küçük tekne kapasitesi ile Seferihisar Sığacık’ta hizmet vermektedir.
Seferihisar’daki kaplıca kaynaklarının sağlık, spor ve dinlenme amaçlı kullanımı ile birlikte kaplıca, havuz ve çamur banyoları, masaj, sualtı masajı, duş vb. amaçları da dikkate alınarak; kür merkezi yatırımlarının hızlandırılması gerekmektedir.
SELÇUK
Yüzölçümü 295 km2’dir. 2014 yılı itibariyle Selçuk’un nüfusu 35.281’dir.
Torbalı, Tire, Germencik ve Kuşadası ile komşudur.
1914 yılında Ayasuluk olan adı Selçuk olarak değiştirilmiştir.
Havaalanı bulunan nadir turistik ilçelerdendir.
Hıristiyanlık aleminin hac yeri olarak ilan edilen Meryemana Evi, dünyanın en büyük açık hava müzesi ve 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası’na dahil olmuş Efes Antik Kenti, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Mabedi, Hz. İsa’nın havarilerinden St. Jean adına yapılan Kilise ve mezar, 431 yılı Konsül Toplantısı’nın yapıldığı Meryemana adına yapılan ilk kilise olan Meryemana Kilisesi, Yedi Uyuyanlar Mağarası, Selçuk Kalesi, Su Kemerleri, Aydınoğlu Beyliği, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde yapılan başta İsa Bey Camii olmak üzere yüzlerce muhteşem Türk sanat eserleri, Belevi Mahallesinde bulunan Keçi Kalesi, Belevi Mozolesi, Selçuk Efes Müzesi, Çamlık Lokomotif Müzesi, Anadolu Yaşam Müzesi (Maket Köy), geleneksel mimari yapısı, köye has şarabı ve yemekleriyle Şirince yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken turizm potansiyeli arasındadır.
Selçuk Ege Denizi sahilinde yer aldığı için aynı zamanda; deniz turizmi açısından da önem arz etmektedir. Pamucak sahili 11 km uzunluğundadır. Pamucak Selçuk’a 8 km, Antik Efes Kentine ise 6 km mesafededir.
TİRE
Yüzölçümü 792 km2’dir.
İzmir İl merkezine 82 km. uzaklıktadır.
2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus sayım sonuçlarına göre Tire’nin nüfusu 81.315’tir.
Kuzeyinde Küçük Menderes Ovası ve Bayındır, güneyinde Aydın Dağları ve Aydın, doğusunda Ödemiş, batısında ise Selçuk yer almaktadır.
Tire’de, öne çıkan tarihi mekanlar; Ali Baba Tekkesi, Ali Efe Hanı, Ali Han, Buğday Dede Mescidi, Molla Arap Cami, Alamadan Dede Türbesi, Sır Hatunlar Meclisi, Balım Sultan Türbesi, Tahtakale Hamamı vb. dir.
Theolos Mozolesi, Kayistiros Mezarları, Kurt ve Doğanciyan Zaviyesi, Yeni (Mathius) Han, Yoğurtluoğlu Külliyesi de önemli turizm arzlarındandır.
Tire Pazarı da özellikle yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
TORBALI
Yüzölçümü 603 km2’dir.
2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus sayım sonuçlarına göre Tire’nin nüfusu 81.315’tir.
Torbalı, Bayındır, Tire, Menderes, Buca, Kemalpaşa ve Selçuk ile komşudur.
İzmir merkezine 45 km uzaklığındadır.
2014 yılı itibariyle Torbalı’nın nüfusu 150.127’dir.
Torbalı’nın adını “Metropolis” bir diğer adıyla Triyanna ya da Tripolis’den aldığı rivayet edilmektedir.
Metropolis antik kenti Torbalı için önemli bir turistik merkezdir.
Sultan Abdülhamit’in Seyir Köşkü, Osmanlı döneminin önemli eserlerindendir.
“Ana Tanrıça Kenti” anlamına gelen Metropolis’de “Metter Galeria” isimli Ana Tanrıça’ya ait kült mağarası, Uyuzdere’de Gallerion Dağı’nın eteklerinde bulunmuştur. Yapılan kazılarda, ana tanrıça heykelcikleri, kabartmalı kaseler, kandiller ve adak eşyaları ortaya çıkarılmıştır.
URLA
Yüzölçümü 728 km2 dir. İlçe; İzmir il merkezine 35 km. uzaklıktadır.
Adını zamanla halk dilinde değişen “Urli” kelimesinden almıştır.
Bir deniz ilçesi olan Urla’nın kıyı uzunluğu 75 km.dir.
Menteş Koyu, Malgaca ve Balıklıova önemli turizm merkezlerinden olup özellikle yerli turistlerin ilgisini çekmektedir.
Urla kemik hastanesinin bulunduğu Karantina adasında arkeolojide ünlü 12 İon kentinden birisi olan Klazomenai antik kenti bulunmaktadır.
Plaj sayısı 15 olan Urla’da; 12 tane de ada bulunmaktadır.
Karantina, Pita, Koyun, Güvercin, Eşek, Hekim, Kösten (Uzunada), Yılanlı, Pınarlı, Kel, Adacık ve Taş adaları bunlardan en ünlüleridir.
Urla termal kaynaklar açısından da oldukça zengindir.
Özbek, Gülbahçe ve Malgaca’da termal turizm arzı vardır.
Urla arkeolojik ve tarihi alanlar açısından da oldukça zengindir.
Özbek civarında, Çarpan Körfezi’ndeki Tavşan Adası’nda ve Gülbahçe’de İon, Roma ve Bizans dönemlerinden kalıntılar vardır.
Fatih İbrahim Bey Camii ve Hamamı da günümüzde de kullanılan tarihi eserler arasındadır.
Ayrıca; Bademler Köy Tiyatrosu ve Oyuncak Müzesi, Karantina Adası ve Telaffuzhane Binası, Samut Baba Türbesi, su altı kazıları, fil fosili yatakları, İskele ağaçlı yolu, taş evleri, Antika ve sanat sokağı, yemek kültürü, adaları da turizm değerleri arasındadır.
2600 yıllık tarihi geçmişe sahip olan Anadolu’nun en eski Zeytinyağı İşliği de Urla’da bulunmaktadır.