Asıl Pekin kenti temelde surlarla çevrili iki kentten oluşur: Kuzeydeki İç Kent (Kabaca Dadu) adlı Moğol kentinin bulunduğu yeri kaplayan “Tatar Kenti” ile güneydeki Dış Kent (Ming Hanedanı döneminde inşa edilen “Çin Kenti”). İç Kent sınırları içinde kalan eski İmparatorluk Kenti’nin bir parçası olan “Yasak Kent”te İmparatorluk Sarayı yer alır.
İç Kent’in düz bir kuzey-güney çizgisi üzerinde kurulu olan simetrik ve dikdörtgen planı, son derece ilginçtir. Bütün kent surları, önemli kent kapıları, başlıca cadde ve sokaklar, dinsel yapılar ve günlük alışveriş merkezleri bu merkezi eksene uygun olarak düzenlenmiştir. Pekin’in planındaki düzen ve uyum dünyada pek az kentte bulunur. Pekin’in bir başka özelliği yeşil alanların ve parkların son derece geniş bir yer tutmasıdır.
Çin’in mimari mirasını en iyi yansıtan Pekin’in bazı kesimlerinin modernleştirilmiş olmasına karşın, geleneksel yerlerin korunması için yüzyıllardır büyük bir özen gösterilmiştir. 1949’dan bu yana kentin görünümünde meydana gelen en büyük değişiklik, eski surların dışında kalan sokakların uzatılmasıdır.
Pekin’deki tarihsel ve dinsel yapıların başında gelen Tiantan (Cennet Tapınağı), Cennet’in küre, Yer’in ise kare biçiminde olduğuna ilişkin, kökleri çok eskiye uzanan inancı somutlaştıran olağandışı geometrik planıyla, Çin mimarisinin en yetkin örneklerinden biri olarak eşsiz bir güzelliktedir. Qi Nian Dian (Bereketli Hasat İçin Dua Binası), Huang Qiong Yu (İmparatorluk Cennet Tonozu) ve Huan Chui Tan (Dairesel Tepe Sunağı) bu yapı içinde yer alır.
Öteki önemli binalardan biri de kent ekseninin doğu yakasındaki İmparatorluk Ataları Tapınağı’dır (bugün Halk Kültür Parkı). Batıdaki Yer ve Hasat Sunağı (bugün Zhong Shan Parkı) bu binayı dengeler. Kent merkezinde 1949’dan sonra inşa edilen yapılardan biri olan, iki bloktan oluşan Büyük Halk Binası’dır. En yüksek devlet organı Ulusal Halk Kongresi’nin oturumları bu binanın büyük toplantı salonunda yapılır.